Çok yakınlarda kanser hastası olan genç bir annenin vefat edişine şahit oldum. Annenin daha liseyi bitiremeyen, ortaokulu bitiremeyen henüz anne şefkatine muhtaç beş yaşında olan tam dört evladın öksüz kalışı beni çok yaralamıştı. Kadın öleceğini bile bile tüm gücüyle son ana kadar öleceği hissini evlatlarına hissettirmedi. Çocuklar hiç inanmadılar annenin bir anda yok olacağına.Tam son üç aya kadar dayanabildi. Artık yatağa düştü onca acı çekmesine rağmen dayandı, dayandı. Sadece nefes alıp veriyordu. Öleceği akşam nasıl olduysa gözlerini açıp evlatlarının ellerini sımsıkı tutarak onların ellerinin arasında hayata gözlerini yumdum. Çocukların feryatları halen daha kulaklarımdadır. Eve hayat saçan anne duymuyordu artık sessizdi. Evlatlar birbirlerine kenetlenmiş feryat ediyorlardı. Ev kararmıştı adeta çocuklar perişandı. Ben o zaman anladım ki hayatta en değerli şey annedir. Bir baba vefat etse de anne maaşını alır ev işleri devam eder yuvada baca tüter. Çocuklarına kol, kanat olur. Bir anne hasta olarak hastanede yatsa bile ev bir buruk olur. Annenin evde oluşudur evin ışığı. Çocukları o gün hiç bir şey teselli edemedi. Anneye ihtiyaçlarının olduğu bir dönemde annelerini kaybedişleri onları yıktı. Ogün Allahtan tek dileğim Allah’ım bu yavrulara en büyük sabrı ver. Onların boyunlarını bükük bırakma diye dua edişim olmuştur. Annemi çok seviyorum. Onun hayatta nefes alması bile benim gücüm olmuştur. Allah kimseyi annesiz bırakmasın. Annesini kaybeden tüm yavrulara Allah sabır versin.

Sponsor Bağlantılar

NEBAHAT EMANET tarafından “Makale Yarışması” için yazılmıştır…