Ardından aralarında gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık ile Prof. Dr. Yalçın Küçük’ün de bulunduğu 7 kişinin Ergenekon Operasyonu kapsamında tutuklanmaları…
Tutuklamalarla ilgili olarak Başbakan Erdoğan’ın “Kimse bize fatura kesmeye kalkmasın” demesi…
Gazetecilerin, tutuklanan gazeteci arkadaşlarına destek amaçlı olarak İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere birçok ilde yürüyüş ve açıklama yapmaları derken bazı önemli olaylar göz ardı edildi maalesef…
İşte haftanın gözden kaçan önemli olayları…
3 Mart Perşembe günü Sabah gazetesinin “Gün Doğmadan Delil Temizliği” manşetiyle verdiği Özel Haber: Hakkâri Çukurca’da 27 Mayıs 2009’da 7 askerin mayına basarak şehit olduğu olayla ilgili Bilirkişi Raporunu SABAH ele geçirdi: “Ottowa Sözleşmesine ve TSK’nın iç talimnamelerine aykırı olan mayın kullanıldı. Tuğg. Zeki Es yasadışı mayınları temizledi.”
Başbakan Erdoğan “İran Türkiye’nin iktidar partisine 25 milyon dolar bağışladı” haberi nedeniyle İngiliz Daily Telegraph’a İngiltere’de açtığı davayı kazandı.
5 Mart Cumartesi Sabah gazetesinin “Reşadiye’yi İhbar Ettim” başlığıyla verdiği Özel Haber: 11 yıl JİTEM için çalışan Ulaş Özel: “7 Aralık 2009’da Reşadiye’de 7 askerin şehit edildiği PKK baskınını önceden bildirdim, dinlemediler”. Habere göre Ulaş Özel, Erzincan İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı N, E’ye gittiğini ama N.E’nin “irticai faaliyetlerle” ilgilendiklerini söyleyerek ihbarla ilgili hiçbir işlem yapmadığını söylüyor.
Aynı günkü Taraf’ın sürmanşetinde yer alan haber: “Hakkında yakalama kararı bulunan MİT görevlisi Kaşif Kozanoğlu’nun AKP’li vekiller için topladığı özel istihbarat notları, Soner Yalçın’ın odasındaki “koz” isimli dosyadan çıktı. MİT, Kozinoğlu hakkında inceleme başlattı.”
Hükümet tarafından açığa alınan Balyoz sanıkları Gürbüz Kaya, Abdullah Gavremoğlu ve Halil Helvacıoğlu’nun kararın iptali için yaptığı itiraz Askeri Yüksek İdari Mahkemesi (AYİM) tarafından reddedildi.
Sosyolog İsmail Beşikçi “Kürdistan” dediği için “örgüt propagandası yapmaktan” 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
6 Mart günü Sabah gazetesinde “Balyoz Karşıtı Paşaya Tuzak” manşetiyle verilen Özel Haber: JİTEM ajanı Ulaş Özel, 9 Ocak 2000’de Tunceli’nin Havaçur mevkisinde 6 askerin şehit olduğu operasyonla ilgili şunları söyledi: “İstenmeyen komutanı tasfiye için yapıldı. Normal şartta böyle komutan çatışma çıkacak yere gönderilmez. Ama Bölge Komutanı Mustafa Bıyık özellikle seçildi. Çatışma sırasında takviye de gitmedi. 6 asker şehit oldu. Bıyık Paşa da şehit olacaktı ama önüne atlayıp şehit olan habercisi sayesinde ölümden döndü.”
Aynı gün Zaman gazetesinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sözleri sürmanşette: “Hem demokrasiyi hem de basın özgürlüğünü korumak zorundayız.”
Ve Zaman’ın “ODA TV’deki belgelerden kaos planları çıktı: Bu Mu Gazetecilik?” manşetiyle yer alan haber:
“- Yargı taraflı teması sürekli işlenmeli.
– Sivil dikta, sivil darbe konuları sıklıkla ele alınmalı.”
Van Hacıbekir Kışlası yakınında 21 Temmuz 2010’da piknik dönüşü başına isabet eden kurşunla hayatını kaybeden 16 yaşındaki Canan Saldık’ın davasında “askeri mahkeme” “ölüme sebebiyet ve görevi kötüye kullanmakla” suçlanan 1 albay, 1 binbaşı, 1 başçavuş ve 2 erin beraatine hükmetti.
Erden ÖZKANT
Syn Özkant,
Detayları atlamamak lazım. Bu detaylar birleşince Silivri’ye çıkarız. ülkemizin demokrasi yolculuğunda Silivri önemli bir kavşak ama hala kavşağı geçemedik. Bu kavşağı atlatırsak demokrasi yolculuğumuz selametle devam eder. Yok yolculuk burada kesilirse demokrasi de her on yılda bir kesintiye uğrar.Üst düzey insanlar günlük değil kıyamete kadar sürecek ebed müdet devletimizi düşünmelidir. Günlük makamlar gelip geçicidir. Erbakan 28 şubat sürecinde istifa edip seçime gidebilseydi biz post modern darbe görmemiş olurduk. Daha dik ama diklenmeyen bir insan olmalıyız.