Türkiye yargısı atı alan Üsküdar’ı geçinceye kadar bekler.
İstanbul’un göbeğine iki adet asumanhıraş (Gökdelen) dikiliyor. Gökdelenler bitiyor, paralar cepte. Bir de bakılıyor ki bu ucubeler tarihi yarımadanın siluetini bozuyormuş meğer. Yani o kadar kanun, kural, imar planı, mühendislik, mimarlık bilimi işe yaramıyor. Fotoğraf çekiyoruz, bir de bakıyoruz ki siluet bozulmuş. Bu arada atı alan Üsküdar’ı da geçmiş o hızla.
Bir pişmanlık hepimizde. Bozulmayan bir silueti kalmıştı aziz İstanbul’un. Ne yapalım, bunlar nasıl insan, bu silueti niçin bozdular, traşlasınlar bari diye müteahhite küsüyoruz.
Zamanla alışıyoruz ama. Bozulan siluet olsun, ülkemiz kalkındı, gelişti, kapitalizm artık abdestli hale geldi. Biz başardık bunu diye gururlanıyoruz. O kadar ki o ucube asumanhıraşların dibinde milyonlarca insanı toplayıp miting bile düzenliyoruz. Ülkemizi ne kadar sevdiğimizi, zenginleştirdiğimizi falan anlatıyoruz. Mitinge gelenler de yahu şu müthiş mimari eserden bir dairecik almak için kaç yıl çalışmam gerekir, ülke zenginleşti ancak ben neden hala fakirim diye düşüneceğine basıyor alkışı.
Ve bir gün…
Yüce yargımız karar veriyor. Bu binalarda kamu yararı yoktur, traşlansın, siluet bozulmasın. Oldu mu şimdi? Abdest aldırdığımız kapitalizmin abdest mi bozuldu acaba. Ya şu yargı da olmasa abdesti daha da sağlam olacak, daha bir kalkınıp gelişeceğiz de!…
Abdestli kapitalistler kızacak ama böyle yargı düzeni, idari sistem olmaz. Bu binalar daha yapılmadan yargıya taşındıysa hemen inşaat durdurulmalıydı. Yargı kararına göre ya devam ederdi, ya da hepten dururdu. O vakit hem bu ucube asumanhıraşlar dikilmemiş olurdu hem de biz o müteaahit arkadaşa küsmezdik. Sahi neden böyle bir yargı düzeni kurmuyoruz? Bir yere bir inşaat mı yapılacak, şeffaf bir şekilde duyurulur. İlgili odalar ve kurumlar tartışır, hukuka aykırılık görürlerse yargıya giderler ve yargıya gidildiği anda o iş durur. Yargı sonucuna göre de iş ya devam eder ya da iptal olur. Nasıl fikir?
Hep düşünmüşümdür: Şu üçüncü köprü de yargı tarafından iptal edilirse o kesilen ağaçlar ne olacak?
Yargı düzenimiz atı alan atı aldığı anda devreye girmeli. Üsküdar’a varmadan önce…
Önder Bey eleştiriniz için teşekür ederiz. Yorumda e-posta adresinizi belirtmiş olsaydınız e-posta adresinize cevap gönderebilirdik. Belirtiğiniz sayfalarda yer alan metinin amacı farklıdır. O metni silersek başka bir metin yazmak zorundayız. Sizi rahatsız eden kısmını belirtirseniz o kısmı isteğiniz üzerine değiştirebiliriz.
3. Kötü hariç yazının bütünü doğru.zaten herkesin bildiği şeyler
yorum yönetici tarafından silinmiştir.