Küçük Kızın Öyküsü, Açıklanamayan Sezgiler
Küçük bir kızın yürek sesleri. Umut doluydu küçük yüreği; hayata gülen gözlerle bakıyordu. Sevilmek isteğini küçük saf yüreğinde saklıyordu. Çocukluğu sevgiden yoksun ve yokluk içinde geçiyordu.Uyandı hayat; döndü yüzünü sevgi dileklerine! Okul yolunda bir insanı tanıdı, ona hayran oldu. Bilge ve dik başlıydı, böylesine güçlü bir ses tonuyla konuşan birini şimdiye kadar duymamıştı. İçten bir dilek diledi. “Bu kadar güzel anlatan biri öğretmenim olsaydı” dedi. Dilek kapısı açıktı, yazıldı… Vakti geldi, bilgi edinmek için o adamdan yardım aldı. Onu yakından tanımak başka özelliklerini de görmesini sağladı. O’ insan sevgi dolu bir babaydı; evlatlarına yakın ilgi ve sevgi veriyordu. Küçük kız kendi babasından, böylesine bir ilgi ve sevgi görmemişti; iç çekerek “Bu kadar sevgi dolu insan benim Babam olsaydı” dedi. Kısa bir süre içinde, baba sevgisini o insanda, yaşamaya başladı. Bir de baktı ne görsün; sevgi ve sadakat dolu bir kocaydı. ‘Umutsuzca,’ benim kocam olsa bu adam diye düşündü. Evren-e 3 ayrı dilek gönderdi; o saf ve tertemiz duygularıyla; bunun imkânsız olduğuna inandırdı kendini ve unuttu dileğini. Süreç başladı. Yıllar geçiyordu küçük kız; Her yerde ona benzeyen insanlar aradı, bulamadı. Benzeri yoktu o bu dünyada tekti onun için; artık onun yerini kimse alamazdı. Beyin (Evren) bu arzu ve dilekleri asla yanıtsız bırakmayacaktı! Ve hayat ilerledi, o küçük kız büyüdü. Ulaşılmaz olan o mutlu ailenin mutluluğuna ortak olmak ne mümkündü. Sustu sineye çekti; hayranlık duyduğu insanın mutluluğunu izlemekle yetindi. Ona sahip...
Devamını Oku