Yazar: Bülent Sakça

Geçişli Fiiller

Nesnesi olan ya da nesne alabilen fiillere “geçişli fiil” denir.  Bir cümlede öznenin yaptığı işten etkilenen unsura “nesne” denir. NOT: Geçişli fiillere “ne, neyi, kimi?” sorularını sorduğumuzda yanıt alırız. Eşyaları  kısa sürede kamyona  taşıdık.  (geçişli)Nesne                                      Neyi? Neyi taşıdık?  →  Eşyaları Yukarıdaki örnekte fiile “neyi?” sorusunu sorduğumuzda yanıt alabiliyoruz, yani fiil nesne almış. Bu nedenle “taşımak” fiili, nesnesine göre geçişli çatılı bir fiildir. Banka müdürleri, talihli genci  sürekli  arıyorlar.  (geçişli)                             Nesne                  Kimi? Kimi arıyorlar?  →  Talihli genci Yarım saattir binanın kapısında  taksi  bekliyoruz.  (geçişli)                                              Nesne     Ne? Ne bekliyoruz?  →  Taksi Ayağını  yorganına göre  uzatmalısın.  (geçişli)Nesne                               Neyi? Neyi uzatmalısın?  →  Ayağını İkizler,  bakıcı kadını  bugün çok üzmüşler.  (geçişli)                Nesne                         Kimi? Kimi üzmüşler?  →  Bakıcı kadını NOT: Yüklem geçişli bir fiil olduğu halde bazen cümlede nesne bulunmayabilir. Bu durumda, nesnesi olmayan cümlelerde fiilin geçişli olup olmadığını anlamak için fiile “ne, neyi, kimi?” sorularını sorarız. Bu sorulara zihnimizden hayalî yanıtlar vermeye çalışırız. Yanıt bulabiliyorsak, fiil geçişlidir. Bir solukta ve keyifle  okudum.  (geçişli)                          ne, neyi, kimi? Ne okudum? / Neyi okudum? / Kimi okudum?  →  Yanıt yok (cümlede) Gazete, dergi, kitap, mektup… okudum. (zihnimizde)Gazeteyi, dergiyi, romanı, şiiri… okudum. (zihnimizde) Yukarıdaki örnekte “okumak” fiiline “ne, neyi, kimi?” sorularını sorduğumuzda – her ne kadar yanıtı (nesneyi) cümle içinde göremesek de – zihnimizden hayalî yanıtlar (nesneler) bulabiliyoruz. Bu nedenle “okumak” fiili, nesnesine göre geçişli çatılı bir fiildir. Üç işçi bir haftada  boyadı.  (geçişli)                      ...

Devamını Oku

Geçişsiz Fiiller

Nesnesi olmayan ya da nesne alamayan fiillere “geçişsiz fiil” denir. NOT: Geçişsiz fiillere “ne, neyi, kimi?” sorularını sorduğumuzda yanıt alamayız. Arka sıradaki öğrenci sürekli gülüyor.  (geçişsiz)                                      ne, neyi, kimi? Ne gülüyor? / Neyi gülüyor? / Kimi gülüyor?  →  Yanıt yok Yukarıdaki örnekte fiile “ne, neyi, kimi?” sorularını sorduğumuzda gerek cümle içinde gerekse zihnimizde bir yanıt bulamıyoruz. Yani “gülmek” fiili, nesne almamış, hayalî olarak da alamıyor. Bu nedenle “gülmek” fiili, nesnesine göre geçişsiz çatılı bir fiildir. Teyzem televizyonun karşısında uyumuş.  (geçişsiz)                                          ne, neyi, kimi? Ne uyumuş? / Neyi uyumuş? / Kimi uyumuş?  →  Yanıt yok Yan masadaki kız deminden beri sana  bakıyor.  (geçişsiz)                                                      ne, neyi, kimi? Ne bakıyor? / Neyi bakıyor? / Kimi bakıyor?  →  Yanıt yok Geceleri gizli gizli  ağlardı.  (geçişsiz)                       ne, neyi, kimi? Ne ağlardı? / Neyi ağlardı? / Kimi ağlardı?  →  Yanıt yok Çoğu insan, dişçiden  korkar.  (geçişsiz)                          ne, neyi, kimi? Ne korkar? / Neyi korkar? / Kimi korkar?  →  Yanıt yok Fiilde Çatı a) Öznesine Göre Fiil Çatıları 1. Etken Fiiller2. Edilgen Fiiller3. Dönüşlü Fiiller4. İşteş Fiiller    a) Karşılıklı Yapma Anlamı Taşıyan İşteş Fiiller    b) Birlikte Yapma Anlamı Taşıyan İşteş Fiiller    c) Nitelikte Eşitlik Anlamı Taşıyan İşteş Fiiller b) Nesnesine Göre Fiil Çatıları 1.  Geçişli Fiiller2.  Geçişsiz Fiiller3.  Oldurgan Fiiller4.  Ettirgen...

Devamını Oku

Oldurgan Fiiller

Geçişsiz fiiller (nesne alamayan fiiller) “-t, -ir, -tir” eklerini aldıktan sonra nesne alabilir. Bu şekilde, aslen nesne alamayan, fakat ek aldıktan sonra nesne alabilen fiillere “oldurgan fiil” denir. NOT: Nesne alabilme konusunda geçişli fiiller ile oldurgan fiiller arasında fark yoktur, yani her ikisi de nesne alabilir. NOT: Oldurgan fiillere “ne, neyi, kimi?” sorularını sorduğumuzda – geçişli fiillerde olduğu gibi – yanıt alırız. Geçişli fiil ile oldurgan fiil arasındaki fark nedir? Geçişli fiiller doğuştan, hiçbir eke ihtiyaç duymadan nesne alabilme gücüne sahiptir; fakat oldurgan fiiller aslen geçişsiz olup ancak “-t, -ir, -tir” eklerini aldıktan sonra nesne alabilir. El kadar çocuğu  niçin  ağlatıyorsunuz?  (oldurgan)Nesne                                 kimi? Kimi ağlatıyorsunuz?  →  El kadar çocuğu ağla–  (geçişsiz)                                        ağla–t–  (oldurgan)ne, neyi, kimi? → Yanıt yok                        ne, neyi, kimi? → Yanıt varNesne alamıyor                                          Nesne alabiliyor Yukarıdaki örnekte “ağlatmak” fiili, nesnesine göre oldurgan çatılı bir fiildir. “ağlatmak” fiili, geçişsiz (nesne alamayan) “ağla-” fiiline “-t” eki getirilerek türetilmiştir. “ağlamak” fiili nesne alamazken, “ağlatmak” fiili nesne alabilmektedir. Başarılı şovmen  herkesi  güldürdü.  (oldurgan)                          Nesne     kimi? Kimi güldürdü?  →  Herkesi gül–  (geçişsiz)                                          gül–dür–  (oldurgan)ne, neyi, kimi? → Yanıt yok                        ne, neyi, kimi? → Yanıt varNesne alamıyor                                          Nesne alabiliyor Yukarıdaki örnekte “güldürmek” fiili, nesnesine göre oldurgan çatılı bir fiildir. “güldürmek” fiili, geçişsiz (nesne alamayan) “gül-” fiiline “-dür” eki getirilerek türetilmiştir. “gülmek” fiili nesne alamazken, “güldürmek” fiili nesne alabilmektedir. Mehmet,  komşumuzun küçük kızını  kaçırmış.  (oldurgan)                            Nesne                    kimi? Kimi...

Devamını Oku

Ettirgen Fiiller

Geçişli fiillere “-t, -tir” ekleri getirilerek fiillerin geçişlilik dereceleri artırılır. Bu tür fiillere “ettirgen fiil” denir.  NOT: Ettirgen fiillerde “işi başkasına yaptırma” anlamı vardır. Ettirgen fiillerin yüklem olduğu cümlelerde özne, işi yapan değil, yaptırandır. Aykut Bey,  gömleklerini her zaman kızına  ütületir.  (ettirgen)Özne                Nesne                              Yüklem Yukarıdaki örnekte geçişli bir fiil olan “ütüle-” fiiline “-t” eki getirilerek fiilin geçişlilik derecesi artırılmıştır. “ütületmek” fiilinde işi başkasına yaptırma anlamı vardır. Bu cümlede özne, işi yapan değil, yaptırandır. Aykut Bey, ütüleme işini kendisi yapmaz, kızına yaptırır. Bu nedenle “ütületmek” fiili, nesnesine göre ettirgen çatılı bir fiildir. Elif,  hasta annesine  evin bütün camlarını  sildirmiş.  (ettirgen)Özne                                   Nesne            Yüklem Bu cümlede geçişli bir fiil olan “sil-” fiiline “-dir” eki getirilerek fiilin geçişlilik derecesi artırılmıştır. “sildirmek” fiilinde işi başkasına yaptırma anlamı vardır. Bu cümlede özne, işi yapan değil, yaptıran konumundadır. Elif, camları kendi silmez, annesine sildirir. Bu nedenle “sildirmek” fiili, nesnesine göre ettirgen çatılı bir fiildir. Çocuklardan birine gazete aldırdım.  (ettirgen) Valizleri bir hamala taşıtmış.  (ettirgen) Çürük dişini acemi bir dişçiye çektirmiş.  (ettirgen) Saçını her zaman kısacık kestirir.  (ettirgen) Ceyda, kendisine laf atan adamı ağabeyine dövdürmüş.  (ettirgen) Fiilde Çatı a) Öznesine Göre Fiil Çatıları 1. Etken Fiiller2. Edilgen Fiiller3. Dönüşlü Fiiller4. İşteş Fiiller    a) Karşılıklı Yapma Anlamı Taşıyan İşteş Fiiller    b) Birlikte Yapma Anlamı Taşıyan İşteş Fiiller    c) Nitelikte Eşitlik Anlamı Taşıyan İşteş Fiiller b) Nesnesine Göre Fiil Çatıları 1.  Geçişli Fiiller2.  Geçişsiz Fiiller3.  Oldurgan Fiiller4.  Ettirgen...

Devamını Oku

Nicel/Nitel Anlamlı Sözcükler

Kavramların sayılabilen, ölçülebilen, azalıp çoğalabilen özelliklerini gösteren sözcüklere “nicel anlamlı sözcükler” denir. Bu binadaki dairelerin oldukça geniş odaları var.Ağacın uzun dallarını testereyle kestim.Okul, yüksek binaların arasında kalmış. Sırtında ağır bir çantayla güç bela yürüyordu.İşyerime yakın bir ev satın almak istiyorum. Yukarıdaki örneklerde koyu yazılan sözcükler – odanın genişliği, dalların uzunluğu, binaların yüksekliği, çantanın ağırlığı, evin yakınlığı – ölçülebilir özellikleri gösterdiği için nicel anlamlıdır. Varlıkların nasıl olduğunu, niteliğini gösteren; sayılamayan, ölçülemeyen bir değeri, özelliği ifade eden sözcüklere “nitel anlamlı sözcükler” denir. Ekşi yoğurdu ayran yaparak değerlendirebilirsin.Annemin lezzetli yemekleri burnumda tütüyor.Güleç yüzüyle çevresine neşe saçıyordu.Cimri insanların kimseye hayrı dokunmaz.Okula yırtık ayakkabılarla gidiyordu. Yukarıdaki örneklerde koyu yazılan sözcükler – yoğurdun ekşiliği, yemeklerin lezzetliliği, yüzün güleçliği, insanların cimriliği, ayakkabıların yırtıklığı – ölçülemeyen özellikleri, nitelikleri ifade ettiği için nitel anlamlıdır. NOT: Sözcükler cümle içindeki kullanımına göre bazen nicel bazen de nitel anlamlı olabilir. Okul yıllarında onunla yakın arkadaştık. (nitel anlam)Stadyum evimize çok yakındı. (nicel anlam) Birinci örnekteki “yakın” sözcüğü “içten, sıkı” anlamında kullanılmıştır. İki arkadaş arasındaki yakınlık belli bir ölçü aletiyle ölçülemez. Bu yüzden yakın sözcüğü nitel anlamlı bir sözcüktür. İkinci örnekteki “yakın” sözcüğü ise, ölçülebilir bir özellik olduğu için nicel anlamlıdır. Evin stadyuma olan uzaklığı metreyle ölçülebilir. Örneğin, 100 metre ya da 2 kilometre.   Annesinin güzel gözleri vardı. (nitel anlam)Bu işten güzel para kazanmışlar. (nicel anlam) Birinci örnekteki “güzel” sözcüğü, ölçülemeyen bir nitelik bildirdiği için nitel anlamlıdır. Gözlerin ne derece güzel olduğunu...

Devamını Oku

Genel/Özel Anlamlı Sözcükler

Ortak nitelikleri olan varlıkların tümünü veya bir bölümünü anlatan sözcüklere “genel anlamlı sözcükler” denir.  Ortak nitelikleri olan varlıkların birini anlatan sözcüklere ise “özel anlamlı sözcükler” denir. NOT: Bir sözcüğün genel ya da özel anlamlı olması, birlikte kullanıldığı sözcüğe göre değişir. “varlık – canlı – hayvan – sürüngen – yılan – kobra” GENEL    . . . . . . . . .      ↔      . . . . . . . .   ÖZEL Yukarıdaki örnekte sözcükler genelden özele doğru sıralanmıştır. Buradaki sözcüklerin en genel anlamlısı “varlık”tır, en özel anlamlısı ise “kobra”dır. Yine bu örnekte “yılan” sözcüğü, “hayvan” sözcüğüne göre daha özel anlamlıdır; “yılan” sözcüğü, “kobra” sözcüğüne göre daha genel anlamlıdır. “varlık – canlı – bitki – çiçek – papatya”GENEL   . . . . . .   ↔   . . . . .   ÖZEL Genelden Özele Sıralama Örnekleri: Ders – Türkçe – paragraf – kelime – hece – harfVarlık – canlı – insan – Cansu Özelden Genele Sıralama Örnekleri: Demetevler, Yenimahalle, Ankara, İçi Anadolu Bölgesi, Türkiye, Asyakeklik – kuş – hayvan – canlı – varlık Sözcükte Anlam Gerçek Anlamlı SözcüklerYan Anlamlı SözcüklerMecaz Anlamlı SözcüklerZıt Anlamlı Kelimeler, Karşıt Anlamlı SözcüklerTerim Anlamlı SözcüklerEş Anlamlı Kelimeler, Anlamdaş SözcüklerEş Sesli Kelimeler, Sesteş SözcüklerDeyimlerArgo SözcüklerSomut/Soyut Anlamlı SözcüklerGenel/Özel Anlamlı SözcüklerNicel/Nitel Anlamlı...

Devamını Oku

Somut/Soyut Anlamlı Sözcükler

Beş duyu organımızdan en az biriyle algılayabildiğimiz varlıkları karşılayan sözcüklere “somut anlamlı sözcükler” denir.  Rüzgâr, yağmur, soğuk, sıcak, ekşi, acı, çiçek, gürültü, aydınlık, karanlık, mavi… Beş duyu organımızdan herhangi biriyle algılayamadığımız kavramları ifade eden sözcüklere “soyut anlamlı sözcükler” denir. Kin, iyilik, kötülük, nefret, kıskançlık, ayrılık, özlem, aşk, sevgi, üzüntü, mutluluk, vicdan, umut, sevinç, keder… Sözcükte Anlam Gerçek Anlamlı SözcüklerYan Anlamlı SözcüklerMecaz Anlamlı SözcüklerZıt Anlamlı Kelimeler, Karşıt Anlamlı SözcüklerTerim Anlamlı SözcüklerEş Anlamlı Kelimeler, Anlamdaş SözcüklerEş Sesli Kelimeler, Sesteş SözcüklerDeyimlerArgo SözcüklerSomut/Soyut Anlamlı SözcüklerGenel/Özel Anlamlı SözcüklerNicel/Nitel Anlamlı...

Devamını Oku

Argo Sözcükler

Aynı meslekten, aynı görüşten olan kişiler arasında çekinmeden, saygısızca söylenen özel anlamlı sözcüklere “argo sözcükler” denir. Argoda, dilde kullanılan sözcüklere özel anlamlar yüklenir. Normal şartlarda söylenemeyen duygular, argo sözcüklerle kolaylıkla dile getirilir. Bunaldığımız, çıkmaza girdiğimiz durumlarda argo sözcükler, bizi psikolojik yönden rahatlatır. Hakaret ve küfrü barındırmadığı sürece dile olumlu yönde katkı sağlar. afili: “gösterişli, çalımlı”araklamak: “çalmak, aşırmak”çakmak: “sınavda başarısız olmak”, “vurmak”çuvallamak: “başaramamak”dallama: “aptal, enayi”gazla: “defol, git”iplemek: “saygı göstermek, değer vermek”inek: “çok çalışan öğrenci”kaşalot: “aptal, budala”mangır: “para”moruk: “yaşlı anne, baba”okutmak: “satarak elinden çıkarmak”sallamamak: “önem vermemek”zıbarmak: “çok içip sızmak, ölü gibi yatmak”   Sözcükte Anlam Gerçek Anlamlı SözcüklerYan Anlamlı SözcüklerMecaz Anlamlı SözcüklerZıt Anlamlı Kelimeler, Karşıt Anlamlı SözcüklerTerim Anlamlı SözcüklerEş Anlamlı Kelimeler, Anlamdaş SözcüklerEş Sesli Kelimeler, Sesteş SözcüklerDeyimlerArgo SözcüklerSomut/Soyut Anlamlı SözcüklerGenel/Özel Anlamlı SözcüklerNicel/Nitel Anlamlı...

Devamını Oku

Deyimler

Anlatım gücünü artırmak, dikkat çekmek, anlatıma ayrı bir güzellik ve çekicilik kazandırmak amacıyla kullanılan sözlere “deyim” denir.  Deyimlerde çoğu zaman mantık dışına çıkma ve abartılı bir anlatım söz konusudur. Deyimler büyük ölçüde gerçek anlamından uzaklaşarak; yepyeni, çarpıcı, güçlü bir anlam kazanır. NOT: Deyimler en az iki sözcükten oluşur. Bir tek sözcük deyim olamaz. NOT: Deyimler kalıplaşmış sözlerdir, bu nedenle deyimi oluşturan sözcükler değiştirilemez. NOT: Deyimi oluşturan sözcükler ayrı yazılır. Çenesi düşükEli açıkEli sıkıAğzı bozukKuş beyinliÇantada keklikBurnu havadaDişe dokunurEli kulağındaDişine göreÇamur atmakDizlerinin bağı çözülmekDostlar alışverişte görsünÇorbada tuzu bulunmakDört gözle beklemekDereyi görmeden paçaları sıvamakNabza göre şerbet vermekKılı kırk yarmakDiş bilemekGöze girmekGözden düşmekGözü ısırmakKalp kırmakKarnı zil çalmakKel başa şimşir tarakKüplere binmekHavadan nem kapmakİçinden pazarlıklıİki eli kanda olsaBin dereden su getirmekİğne ile kuyu kazmakKaşla göz arasındaSuya sabuna dokunmadanİncir çekirdeğini doldurmamakAğzını bıçak açmamakYerin dibine geçmekYangına körükle gitmekEtekleri tutuşmakEli ayağına dolaşmak O yazarın dişe dokunur tek bir eseri yok.(dişe dokunur: “işe yarar, belirtilmeye değer, önemli”) Sınavı iyi geçen Alper’in etekleri zil çalıyor.(etekleri zil çalmak: “çok sevinmek, alınan sevinçli bir haber üzerine telaşa ve heyecana kapılmak” Senin kadar kuş beyinli birini görmemiştim.(kuş beyinli: “akılsız, aptal”) Eli kulağında, bir iki dakikaya kadar zil çalar.(eli kulağında: “nerede ise olacak, çok yakında olması beklenen”) Kopya olayından sonra öğretmeninin gözünden düştü.(gözden düşmek: “değerini yitirmek”) Kahvaltı hazırlanana kadar gazetelere göz gezdirmek ister misin?(göz gezdirmek: “derinlemesine incelemeden okumak”) Şarkı söyleyen genci gözüm ısırıyor.(gözü ısırmak: “bir kimseyi tanıyacak gibi olmak”) Sinirlendiğinde en sevdiği...

Devamını Oku

Eş Sesli Kelimeler, Sesteş Sözcükler

Yazılışları ve söylenişleri aynı, anlamları farklı olan sözcüklere “eş sesli kelimeler (sesteş sözcükler)” denir. kaz – kaz-yol – yol-kan – kan-kara – karabağ – bağdal – dal-saç – saç-yaz – yaz-var – var-düş – düş-at – at-it – it-gül – gül-kır – kır-sal – sal-çay – çayel – eliç – iç- Adresimi hemen bir kenara yaz.Bu yaz yurtdışına çıkmayı düşünüyorum. Depodaki bidonlar ağzına kadar dolu.Bu mevsimde buralarda dolu yağar. Ben, sizinle gelmek istemiyorum.Çenesinde küçük bir ben vardı. Yaralı yolcu, çok kan kaybediyor.Güler yüzüne, tatlı sözlerine kandım. Küçücük bir kara parçası için savaş çıkacaktı.Senin kara gözlerin aklımı başımdan aldı. Kadının sol eli kapıya sıkışmış.El sözüne kanıp da yuvanı yıkma. Düğün evine hangi yoldan gideceğiz?Sinirinden annesinin saçını yolmuş. Çiftlikteki atların bakımıyla kim ilgileniyor?Canı bir şeye sıkıldığında suya taş atar. Okulunuzda kaç tane bilgisayar var?Yaylaya gece yarısı varmışlar. Köylü kadınlar çayın kenarında çamaşır yıkıyorlar.Yemeğin üzerine bir bardak demli çay iyi gider. Altınlarını sandığın içine saklamış.Terli terli buzlu su içmiş, sonra da hastalanmış. Küçük bir salla karşı kıyıya geçtik.Çocuğu hemen bakkala sal, kahve ile şeker alsın.   Sözcükte Anlam Gerçek Anlamlı SözcüklerYan Anlamlı SözcüklerMecaz Anlamlı SözcüklerZıt Anlamlı Kelimeler, Karşıt Anlamlı SözcüklerTerim Anlamlı SözcüklerEş Anlamlı Kelimeler, Anlamdaş SözcüklerEş Sesli Kelimeler, Sesteş SözcüklerDeyimlerArgo SözcüklerSomut/Soyut Anlamlı SözcüklerGenel/Özel Anlamlı SözcüklerNicel/Nitel Anlamlı...

Devamını Oku

Terim Anlamlı Sözcükler

Bilim, sanat, spor ya da bir meslek dalıyla ilgili kavramları karşılayan sözcüklere “terim” denir. Bu ders kafiye çeşitlerini işleyeceğiz. (Edebiyat)Bu cümlenin özne ve yüklemini kim bulabilir? (Dilbilgisi)Maçın uzatma dakikalarında hakem, penaltı verdi. (Futbol)Oyunun üçüncü perdesi oldukça hareketli ve heyecanlıydı. (Tiyatro)Ülkemiz hangi meridyenler arasında yer almaktadır? (Coğrafya)Çile Bülbülüm adlı şarkının bestesi ve güftesi Sadettin Kaynak’a ait. (Müzik) Sözcükte Anlam Gerçek Anlamlı SözcüklerYan Anlamlı SözcüklerMecaz Anlamlı SözcüklerZıt Anlamlı Kelimeler, Karşıt Anlamlı SözcüklerTerim Anlamlı SözcüklerEş Anlamlı Kelimeler, Anlamdaş SözcüklerEş Sesli Kelimeler, Sesteş SözcüklerDeyimlerArgo SözcüklerSomut/Soyut Anlamlı SözcüklerGenel/Özel Anlamlı SözcüklerNicel/Nitel Anlamlı...

Devamını Oku

Yan Anlamlı Sözcükler

Bir sözcüğün temel anlamı yanında, zaman içerisinde kazandığı yeni anlam veya anlamlara “yan anlam” denir.  NOT: Sözcüğün temel anlamı ile yan anlamı arasında bir ilgi vardır. Tuğba’nın ayağına çivi batmış. (G.A.)Masanın bir ayağı kırılmış. (Y.A.) Gömleğimin düğmesi düşmüş. (G.A.)Televizyonu açmak için şu düğmeye basacaksın. (Y.A.) Kazadan sonra koluma iki diliş attılar. (G.A)Gömleğinin kolları kırışmış. (Y.A.) Sağ gözüm iki gündür sulanıyor. (G.A.)Arabanın anahtarı masanın alt gözünde olacak. (Y.A.) Yemek yerken ağzını kapamalısın. (G.A)Mağaranın ağzı örümcek ağlarıyla kaplanmıştı. (Y.A.)Çuvalın ağzını sıkıca bağladım. (Y.A.) Ünlü şarkıcı burnuna estetik yaptırmış. (G.A.)Ayakkabısının burnu yırtıktı. (Y.A.) Yuvasından düşen yavru kırlangıcın kanadı kırılmıştı. (G.A)Çocuklar oynarken maket uçağın iki kanadını da kırmışlar. (Y.A.) Sözcükte Anlam Gerçek Anlamlı SözcüklerYan Anlamlı SözcüklerMecaz Anlamlı SözcüklerZıt Anlamlı Kelimeler, Karşıt Anlamlı SözcüklerTerim Anlamlı SözcüklerEş Anlamlı Kelimeler, Anlamdaş SözcüklerEş Sesli Kelimeler, Sesteş SözcüklerDeyimlerArgo SözcüklerSomut/Soyut Anlamlı SözcüklerGenel/Özel Anlamlı SözcüklerNicel/Nitel Anlamlı...

Devamını Oku

Gerçek (Temel) Anlamlı Sözcükler

Bir sözcüğün herkesçe bilinen, en yaygın kullanılan ve ilk akla gelen anlamına “gerçek anlam” denir. Ceketinin düğmelerini ilikledi.Bağırarak ders anlattığım için boğazım ağrıyor.Bugün hava, düne göre çok soğuk.Ağaçtan düştü, kolu kırıldı.Odadaki ışık yeterli değildi.Annemin kulakları iyi duymuyor.Kardeşim hep ince uçlu kalem kullanır.Çocuk, ağır çantayı güçlükle taşıyordu.Dün kaybettiği saatini kütüphanede bulmuş. Sözcükte Anlam Gerçek Anlamlı SözcüklerYan Anlamlı SözcüklerMecaz Anlamlı SözcüklerZıt Anlamlı Kelimeler, Karşıt Anlamlı SözcüklerTerim Anlamlı SözcüklerEş Anlamlı Kelimeler, Anlamdaş SözcüklerEş Sesli Kelimeler, Sesteş SözcüklerDeyimlerArgo SözcüklerSomut/Soyut Anlamlı SözcüklerGenel/Özel Anlamlı SözcüklerNicel/Nitel Anlamlı...

Devamını Oku

İkilemeler

Anlatımı güçlendirmek, anlamı pekiştirmek için aynı sözcüğün tekrarlanmasıyla veya yakın ya da karşıt anlamlı sözcüklerin yan yana kullanılmasıyla oluşan sözcük grubuna “ikileme” denir. Anlam ve Kuruluşlarına Göre İkilemeler a) Aynı Sözcüğün Tekrarıyla Oluşan İkilemeler hızlı hızlı, yavaş yavaş, gizli gizli, sabah sabah, renk renk, tatlı tatlı, sıcak sıcak, soğuk soğuk, iri iri, sessiz sessiz, bağıra bağıra, güle güle, koşa koşa… Sabah sabah demli çay içilir mi? Nasıl da tatlı tatlı gülerdin yüzümeSenden başkasını görmezdimBüyülenmiş gibiydim ben kanardım her sözüneSenden başkasını görmezdim(Oktay Yurdatapan) Karanlığa kalmamak için hızlı hızlı yürüyordu. Girdiğimiz pastanede çocuklar için yapılmış renk renk şekerlemeler vardı. Sıcak sıcak simitlerim var. Ağabeyi bize soğuk soğuk espriler yapardı. b) Eş/Yakın Anlamlı Sözcüklerin Bir Arada Kullanılmasıyla Oluşan İkilemeler akıllı uslu, güçlü kuvvetli, mal mülk, ağrı sızı, ar namus, ev bark, çanak çömlek, açık saçık, doğru dürüst, yorgun argın, gizli saklı, ağzı burnu, saçı başı, delik deşik, arada sırada, sessiz sedasız, güle oynaya… Geçkin yaşına rağmen güçlü kuvvetli bir adamdı. Bu konu hakkında doğru dürüst konuşamadık. Şimdiye kadar doğru dürüst bir işte çalışmadım. Bilinen en eski çanak çömlekler Çatalhöyük’te bulunmuştur. Arada sırada ailecek pikniğe giderdik. Çantasını vermemekte direnen kadını delik deşik etmişler. Çalışan bayanların en büyük çilesi, yorgun argın eve gelip bir de yemekle uğraşmaktır. NOT: “yorgun argın” ikilemesi, ilk bakışta biri anlamlı diğeri anlamsız sözcüklerden oluşan ikilemeymiş gibi görünür; ancak “argın” sözcüğünün bir anlamı var. Eski Türkçede “ar-” fiili, “yormak” anlamında...

Devamını Oku

Noktalama İşaretleri

1. NOKTA (.) * Tamamlanmış cümlelerin sonuna konur.Hava sıcaklığı yurt genelinde düştü.Yarınki yazılıya yeteri kadar çalışamadım.Tolstoy’un Anna Karenina romanını yıllar önce okumuştum.Bilgisayarın başında çok fazla vakit geçiriyorsun.* Kısaltmaların sonuna konur.Yard. Doç.  (Yardımcı Doçent)Prof. Dr.  (Profesör Doktor)vb.  (ve benzerleri)tel.  (telefon)İng.  (İngilizce)çev.  (çeviren)Cad. (Cadde, Caddesi)Sok.  (Sokak, Sokağı)Mah.  (Mahalle, Mahallesi) NOT: Büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz.PTT  (P.T.T.  yanlış)TEK  (T.E.K.  yanlış)ÖSS  (Ö.S.S.  yanlış)TÜYAP  (T.Ü.Y.A.P.  yanlış) * Sıra gösteren sayılardan sonra “-ıncı” ekinin yerine kullanılır.7. kat  (yedinci kat)15. yüzyıl  (on beşinci yüzyıl) * Tarihlerin yazımında “gün, ay ve yıl”ı gösteren sayıların arasına konur.29.10.1923 * Saat ve dakika gösteren sayıların arasına konur.Karneler cuma günü 9.30’da dağıtılacak.Uçağımız 11.25’te havaalanına indi. * Sayılarda basamakları ayırmak için kullanılır.5.000      1.750.000      * Matematikte çarpı (x) işaretinin yerine kullanılır.5 . 5 = 25     (5 x 5 = 25) 2. VİRGÜL (,) * Birbiri ardınca sıralanan eş görevli sözcük ya da sözcük gruplarının arasına konur.Bu sınıfta zeki, çalışkan, terbiyeli ve istekli öğrenciler var.Aslı’nın arkadaşı uzun boylu, sarı saçlı, mavi gözlü biriydi. * Sıralı cümleleri ayırmak için kullanılır.Camın buğusunu sildi, dışarıyı seyre daldı.Boşuna beklemeyin, patron gelmeyecek. * Tırnak içine alınmamış aktarma cümlelerinin sonuna konur.Ne halin varsa gör, dedi. * Hitaplardan sonra konur.Sayın Vali,Değerli Öğretmenlerim,Canım Anneciğim,Sevgili Kardeşim,Arkadaşlar, haftaya salı günü konserime davetlisiniz.Çocuklar, niçin kavga ediyorsunuz? * Anlam karışıklığına meydan vermemek için adlaşmış sıfat ve zamirlerden sonra konur.Müdür, odasında seni bekliyor.Küçük, ağacın arkasına gizlendi.Yaşlı, kadına yolu tarif etti.Bu, filmi daha önce izlememiş. *...

Devamını Oku

Balzac’ın Goriot Baba Romanı

Goriot Baba Romanının Konusu   Balzac’ın Goriot Baba romanında, kızlarını tutkuyla seven zengin bir babanın tüm servetini kızlarının önüne serdikten sonra günden güne düşüşü, saygınlığını kaybedişi, damatları yüzünden kızlarına hasret kalışı, ucuz bir pansiyon odasında kızlarını görememenin üzüntü ve acısıyla kıvranarak can verişi anlatılır. Romanda ayrıca, Paris’e hukuk okumak için gelen, yükselme arzusuyla yanıp tutuşan yoksul bir gencin yüksek çevreye girebilmek için çaresizce çırpınışı da anlatılır. Romanın en önemli iki kişisi kızlarına hastalık derecesinde düşkün olan 69 yaşındaki Goriot Baba ile yoksul bir hukuk öğrencisi olan 22 yaşındaki Eugene de Rastignac’tır.Romanın en belirgin teması “babalık duygusu”dur. Goriot Baba’daki babalık...

Devamını Oku

Ekfiilin (imek: idi, imiş, ise) Yazımı

* “imek” ekfiili kendinden önceki sözcükten ayrı yazılabildiği gibi, sözcüğe bitişik de yazılabilir. Ancak bitişik yazım daha yaygındır. Her iki yazım da doğrudur. * “imek” ekfiili ayrı yazıldığında, büyük ünlü (kalınlık-incelik) uyumuna uymaz. * Bitişik yazıldığında; “i-” ekfiili düşer, ünlüyle biten sözcüğe geldiğinde araya “y” koruyucu ünsüzü girer. Kip eki büyük ünlü uyumuna uyar. yakışıklı  idi    (doğru)     →   yakışıklıydı     (doğru)çalışkan  imiş  (doğru)    →   çalışkanmış    (doğru)kararlı  ise       (doğru)   →   kararlıysa      (doğru)konuşuyor  idi (doğru)   →   konuşuyordu  (doğru)ödeyecek  imiş (doğru)  →  ödeyecekmiş  (doğru)duymuş  ise     (doğru)  →  duymuşsa      (doğru) Konuyla İlgili Diğer Yazılar: * Yazım Kuralları* Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler* “ki”nin Yazımı* “de”nin Yazımı* Ay ve Gün Adlarının Yazımı* Satır Sonuna Sığmayan Sözcüklerin Yazımı* “mi” Soru Edatının Yazımı* Deyimlerin Yazımı* İkilemelerin Yazımı* Pekiştirilmiş Sözcüklerin Yazımı* “a,e” Ünlüleriyle Biten Fiillerin Yazımı* İkinci Hecesinde Dar Ünlü Bulunan Sözcüklerin Yazımı* Ünsüz Benzeşmesi Görülen Sözcüklerin Yazımı* Birleşik Fiillerin Yazımı* Birleşik Sözcüklerin Yazımı* Kısaltmaların Yazımı* Sayıların Yazımı* Yabancı Sözcüklerin Yazımı* “n-b” Çatışması (Göçüşme) Olan Sözcüklerin Yazımı* Belgisiz Sözcüklerin Yazımı* “-gil” ve “-ler” Eklerinin Yazımı* “Dünya, Güneş, Ay” ve Öteki Gezegen Adlarının Yazımı* “ile” Sözcüğünün Yazımı* “iken” Sözcüğünün Yazımı* Ekfiilin (imek: idi, imiş, ise)...

Devamını Oku

“iken” Sözcüğünün Yazımı

* “iken” sözcüğü kendinden önceki sözcükten ayrı yazılabildiği gibi, sözcüğe bitişik de yazılabilir. * “iken” sözcüğü kendinden önceki sözcüğe getirildiğinde başındaki “i” ünlüsü düşer, ünlüyle biten sözcüğe getirildiğinde araya “y” koruyucu ünsüzü girer. * “iken” sözcüğü; ister ayrı yazılsın ister bitişik, büyük ünlü uyumuna (kalınlık-incelik uyumuna uymaz. çocuk iken    (doğru)    →   çocukken    (doğru)yolda iken     (doğru)   →    yoldayken    (doğru)dönecek iken (doğru)   →   dönecekken (doğru)dolu iken       (doğru)   →   doluyken     (doğru) Konuyla İlgili Diğer Yazılar: * Yazım Kuralları* Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler* “ki”nin Yazımı* “de”nin Yazımı* Ay ve Gün Adlarının Yazımı* Satır Sonuna Sığmayan Sözcüklerin Yazımı* “mi” Soru Edatının Yazımı* Deyimlerin Yazımı* İkilemelerin Yazımı* Pekiştirilmiş Sözcüklerin Yazımı* “a,e” Ünlüleriyle Biten Fiillerin Yazımı* İkinci Hecesinde Dar Ünlü Bulunan Sözcüklerin Yazımı* Ünsüz Benzeşmesi Görülen Sözcüklerin Yazımı* Birleşik Fiillerin Yazımı* Birleşik Sözcüklerin Yazımı* Kısaltmaların Yazımı* Sayıların Yazımı* Yabancı Sözcüklerin Yazımı* “n-b” Çatışması (Göçüşme) Olan Sözcüklerin Yazımı* Belgisiz Sözcüklerin Yazımı* “-gil” ve “-ler” Eklerinin Yazımı* “Dünya, Güneş, Ay” ve Öteki Gezegen Adlarının Yazımı* “ile” Sözcüğünün Yazımı* “iken” Sözcüğünün Yazımı* Ekfiilin (imek: idi, imiş, ise)...

Devamını Oku

“ile” Sözcüğünün Yazımı

* “ile” sözcüğü kendinden önceki sözcükten ayrı yazılabildiği gibi, sözcüğe bitişik de yazılabilir. * “ile” sözcüğü kendinden önceki sözcüğe getirildiğinde başındaki “i” ünlüsü düşer, ünlüyle biten sözcüğe getirildiğinde araya “y” koruyucu ünsüzü girer, kalan kısım büyük ünlü (kalınlık-incelik) uyumuna uyar.araba  ile      (doğru)   →   arabayla    (doğru)neşe  ile        (doğru)   →   neşeyle   (doğru)çamur  ile     (doğru)   →   çamurla    (doğru)güzellik  ile  (doğru)    →   güzellikle   (doğru)   Konuyla İlgili Diğer Yazılar: * Yazım Kuralları* Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler* “ki”nin Yazımı* “de”nin Yazımı* Ay ve Gün Adlarının Yazımı* Satır Sonuna Sığmayan Sözcüklerin Yazımı* “mi” Soru Edatının Yazımı* Deyimlerin Yazımı* İkilemelerin Yazımı* Pekiştirilmiş Sözcüklerin Yazımı* “a,e” Ünlüleriyle Biten Fiillerin Yazımı* İkinci Hecesinde Dar Ünlü Bulunan Sözcüklerin Yazımı* Ünsüz Benzeşmesi Görülen Sözcüklerin Yazımı* Birleşik Fiillerin Yazımı* Birleşik Sözcüklerin Yazımı* Kısaltmaların Yazımı* Sayıların Yazımı* Yabancı Sözcüklerin Yazımı* “n-b” Çatışması (Göçüşme) Olan Sözcüklerin Yazımı* Belgisiz Sözcüklerin Yazımı* “-gil” ve “-ler” Eklerinin Yazımı* “Dünya, Güneş, Ay” ve Öteki Gezegen Adlarının Yazımı* “ile” Sözcüğünün Yazımı* “iken” Sözcüğünün Yazımı* Ekfiilin (imek: idi, imiş, ise)...

Devamını Oku

“Dünya, Güneş, Ay” ve Öteki Gezegen Adlarının Yazımı

* “dünya, güneş, ay” ve öteki gezegen adları, gökbilim ve coğrafya ile ilgili konuların anlatımında birer terim olarak kullanıldığında büyük harfle yazılır. Gezegenler içinde Güneş’e en yakın olanı, Merkür’dür.Dünya’nın tek doğal uydusu Ay’dır.Dünya, kendi çevresinde 1 günde, Güneş’in çevresinde 365 günde döner.Çıplak gözle izlenebilen gezegenlerden biri Satürn’dür.* “dünya, güneş, ay” sözcükleri gündelik yaşamda, terim anlamından uzaklaşarak kullanıldığında ise küçük harfle yazılır. Bugün bitirmem gereken dünya kadar iş var.Gönlüme bir güneş gibi doğdun.Bu sabah yüzün ay gibi parlıyor.Bu odaya hiç güneş girmiyor. Konuyla İlgili Diğer Yazılar: * Yazım Kuralları* Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler* “ki”nin Yazımı* “de”nin Yazımı* Ay ve Gün Adlarının Yazımı* Satır Sonuna Sığmayan Sözcüklerin Yazımı* “mi” Soru Edatının Yazımı* Deyimlerin Yazımı* İkilemelerin Yazımı* Pekiştirilmiş Sözcüklerin Yazımı* “a,e” Ünlüleriyle Biten Fiillerin Yazımı* İkinci Hecesinde Dar Ünlü Bulunan Sözcüklerin Yazımı* Ünsüz Benzeşmesi Görülen Sözcüklerin Yazımı* Birleşik Fiillerin Yazımı* Birleşik Sözcüklerin Yazımı* Kısaltmaların Yazımı* Sayıların Yazımı* Yabancı Sözcüklerin Yazımı* “n-b” Çatışması (Göçüşme) Olan Sözcüklerin Yazımı* Belgisiz Sözcüklerin Yazımı* “-gil” ve “-ler” Eklerinin Yazımı* “Dünya, Güneş, Ay” ve Öteki Gezegen Adlarının Yazımı* “ile” Sözcüğünün Yazımı* “iken” Sözcüğünün Yazımı* Ekfiilin (imek: idi, imiş, ise)...

Devamını Oku

“-gil” ve “-ler” Eklerinin Yazımı

* Özel adlara getirilen “-gil” yapım eki, kesme işareti (’) ile ayrılmaz. “-gil” yapım ekinden sonra getirilen diğer ekler de kesme işareti (’) ile ayrılmaz. * “-gil” yapım eki eklendiği sözcüğe “aile” anlamı katar; büyük ünlü (kalınlık-incelik), küçük ünlü (düzlük-yuvarlaklık), ünsüz benzeşmesi uyumlarına uymaz. Her zaman “-gil” biçimindedir.Bu akşam sınıfça, Aysungilde toplanacağız.                          …Aysun’gilde… (yanlış)                          …Aysungil’de… (yanlış) Dün geceki sarsıntıda Muratgilin evi de zarar görmüş.                               …Murat’gilin… (yanlış)                               …Muratgil’in… (yanlış) * Yapım eki göreviyle kullanılan “-ler” yapım eki, eklendiği sözcüğe “aile” anlamı katar. Bu görev ve anlamda kullanıldığında kesme işaretiyle (’) ayrılmaz, kendisinden sonra getirilen diğer ekler de kesme işaretiyle (’) ayrılmaz. Cep telefonumu Zelişlerde unutmuşum ya!                        …Zeliş’lerde… (yanlış)                        …Zelişler’de… (yanlış) * Özel adlara getirilen “-ler” eki, “benzerleri” anlamında, çekim eki göreviyle kullanıldığında kesme işaretiyle (’) ayrılır. Aranızdan nice Orhan Veli’ler, Attilâ İlhan’lar çıkacaktır. Bu ülke daha pek çok Sinan’lar, Yavuz’lar, Fatih’ler yetiştirecektir. Konuyla İlgili Diğer Yazılar: * Yazım Kuralları* Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler* “ki”nin Yazımı* “de”nin Yazımı* Ay ve Gün Adlarının Yazımı* Satır Sonuna Sığmayan Sözcüklerin Yazımı* “mi” Soru Edatının Yazımı* Deyimlerin Yazımı* İkilemelerin Yazımı* Pekiştirilmiş Sözcüklerin Yazımı* “a,e” Ünlüleriyle Biten Fiillerin Yazımı* İkinci Hecesinde Dar Ünlü Bulunan Sözcüklerin Yazımı* Ünsüz Benzeşmesi Görülen Sözcüklerin Yazımı* Birleşik Fiillerin Yazımı* Birleşik Sözcüklerin Yazımı* Kısaltmaların Yazımı* Sayıların Yazımı* Yabancı Sözcüklerin Yazımı* “n-b” Çatışması (Göçüşme) Olan Sözcüklerin Yazımı* Belgisiz Sözcüklerin Yazımı* “-gil” ve “-ler” Eklerinin Yazımı* “Dünya, Güneş, Ay” ve Öteki Gezegen Adlarının Yazımı*...

Devamını Oku

Belgisiz Sözcüklerin Yazımı

a) “her” ve “şey” Sözcüklerinin Yazımı * “şey” sözcüğü her zaman ayrı yazılır. bir şey  (doğru)         birşey  (yanlış)her şey  (doğru)        herşey  (yanlış)çok şey  (doğru)       çokşey  (yanlış)hiçbir şey  (doğru)     hiçbirşey  (yanlış) Şu ana kadar  her  şey  yolunda gitti.                 … herşey… (yanlış) Benim hakkımda sana  bir  şey  söyledi mi?                              … birşey… (yanlış) Depremle ilgili konuşulacak  çok  şey  var.                                      …çokşey… (yanlış) Söylediğin  hiçbir  şeye  inanmıyorum!              …hiç  bir  şeye… (yanlış) * “her” sözcüğü bir istisna (herhangi) dışında ayrı yazılır. * herhangi (doğru)  her hangi (yanlış) her  şey  (doğru)         herşey  (yanlış)her  gün  (doğru)        hergün  (yanlış)her  ay   (doğru)         heray  (yanlış)her  zaman  (doğru)    herzaman  (yanlış)her  an  (doğru)         heran  (yanlış)her  biri  (doğru)         herbiri  (yanlış) Bilgisayarınızda  herhangi  bir sorun yaşarsanız, beni arayın.                      …her hangi… (yanlış) Aramızda geçen  her  şeyi  bir bir anlattım.                      …herşeyi… (yanlış) Kilolarından kurtulman için  her  gün  yürümelisin.                                      …hergün… (yanlış) Kirasının  her  ay  düzenli olarak öderdi.           …heray… (yanlış) Talih insanın yüzüne  her  zaman  gülmez.                            …her zaman… (yanlış) Önünüze  her  an  biri çıkabilir, dikkatli olun.            …heran… (yanlış) Fuardaki arabaların  her  biri  servet değerindeydi.                          …herbiri… (yanlış) b) “birtakım”, “bir takım” Sözcüklerinin Yazımı * “birtakım” sözcüğü “bazı, türlü, çeşitli” anlamlarında kullanılırsa bitişik yazılır; “bir” sözcüğü sayı sıfatı olarak kullanılırsa ayrı yazılır. Bu konuda  birtakım  önlemler almalısınız.                   (bazı) Yeni komşumuz hakkında  birtakım  söylentiler duydum.                                   (bazı, çeşitli) Bu kıyafetten  bir  takım  da  kardeşime aldım.                   (sayı) Size de  bir  takım  Osmanlı Tarihi verelim.          (sayı) c) “hiçbir” Sözcüğünün Yazımı * “hiçbir” sözcüğü her...

Devamını Oku

“n-b” Çatışması (Göçüşme) Olan Sözcüklerin Yazımı

Özellikle yabancı kökenli sözcüklerde görülen bir durumdur. Sözcük içinde “nb” sessizlerinin yan yana gelmesi Türkçenin ses özelliklerine uymaz. Çünkü çıkış yerleri bakımından bu iki sessiz birbirinden farklıdır. “n” diş ünsüzüdür, “b” dudak ünsüzüdür. Türkçede sözcük içinde, dudak ünsüzü “b”, kendinden önceki diş ünsüzü “n”yi, dudak ünsüzü “m”ye dönüştürür. Çıkış yeri bakımından “m” ünsüzü ile “b” ünsüzü aynı özelliklere sahiptir. Her ikisi de dudak ünsüzüdür.“n” : diş ünsüzü                “b” : dudak ünsüzü           “m” : dudak ünsüzü Dil, her zaman için kendine kolay gelen söyleyişi seçer. Dil, başına buyruktur. Dile, “Bu sözcüğün aslı bu. Bu sözcüğü böyle söyleyeceksin.” şeklinde bir baskı yapamazsınız. “penbe” sözcüğünü söylemektense, “pembe” sözcüğünü söylemek dile daha kolay gelir. Dilde görülen her olayın mutlaka mantıklı bir açıklaması vardır. Neden “pembe”yi söylemek daha kolay? Çünkü “mb” ünsüzlerinin çıkış yerleri aynı, her ikisi de dudak ünsüzüdür. Çıkış yerleri farklı olan ünsüzleri söylemektense, aynı olanları söylemek daha kolaydır. “b” ünsüzü, kendisine uymayan “n” ünsüzünü, kendisine uyan “m” ünsüzüne dönüştürmüştür.            n        –       b                                     m        –        b           diş            dudak                              dudak            dudak          çıkış yerleri farklı                               çıkış yerleri aynı YANLIŞ                                          DOĞRU tenbel      (Farsça)                 →     “tembel”canbaz    (Farsça)                  →     “cambaz”çenber     (Farsça)                 →     “çember”penbe      (Farsça)                 →     “pembe”sünbül     (Farsça)                  →     “sümbül”anbar      (Farsça)                  →     “ambar”cünbüş    (Farsça)                  →     “cümbüş”kanbur                                  →     “kambur” * NOT: Kimi sözcüklerde (birleşik sözcükler, yer adları, unvanlar) “nb” sesleri değişmez. İstanbul, Safranbolu, onbaşı, binbaşı, sonbahar… (Doğru) Konuyla İlgili Diğer Yazılar: *...

Devamını Oku

Yabancı Sözcüklerin Yazımı

* Başında veya sonunda çift sessiz bulunan yabancı kökenli sözcükler, sessizleri arasına sesli konmadan yazılır. Başta çift sessiz tren               (Fransızca)problem         (Fransızca)fren               (Fransızca)kreş              (Fransızca) kristal            (Fransızca)profesör        (Fransızca)proje             (Fransızca)program        (Fransızca)promosyon    (Fransızca)pranga           (İtalyanca)priz               (Fransızca)prim              (Fransızca)propaganda   (İtalyanca)prospektüs    (Fransızca)protesto        (İtalyanca)fragman         (Fransızca)fritöz             (Fransızca)bronz            (Fransızca)broşür           (Fransızca)grip               (Fransızca)gram             (Fransızca)grev              (Fransızca)grup              (Fransızca)gramofon       (Fransızca)kral               (Sırpça)kraliçe           (Sırpça)kravat            (Fransızca)krem             (Fransızca)krema           (İtalyanca) stop              (İngilizce)stadyum        (Latince)stüdyo           (Fransızca)start              (İngilizce)standart         (Fransızca)strateji           (Fransızca) flört               (Fransızca)flüt                (Fransızca)bluz              (Fransızca)plan              (Fransızca)blöf               (Fransızca)blok              (Fransızca)spiker            (Fransızca) * tıraş: Bu sözcük dilimize Farsçadan geçmiştir. Sonda çift sessiz: film               (Fransızca)teyp              (İngilizce)lüks               (Fransızca)form              (Fransızca) * İçinde yan yana ikiden fazla sessiz bulunan yabancı kökenli sözcükler, sessizleri arasına sesli konmadan yazılır. antrenör        (Fransızca)orkestra        (İtalyanca)sürpriz          (Fransızca)ekstra           (Fransızca)ekstre           (Fransızca) * Yabancı kökenli sözcüklerde, iç sesteki “g” sessizi korunur, “ğ” biçimine dönüşmez. program        (Fransızca)biyografi        (Fransızca)paragraf        (Fransızca)sismograf      (Fransızca)dogmatizm    (Fransızca) * Yabancı kökenli kimi sözcükler “ğ”li biçimde kalıplaşmıştır. coğrafya       (Arapça)fotoğraf         (Fransızca) * Yabancı kökenli sözcüklerin sonundaki “g” sessizi korunur. arkeolog        (Fransızca)diyalog          (Fransızca)psikolog        (Fransızca)biyolog          (Fransızca)monolog        (Fransızca)katalog          (Fransızca) * Yabancı kökenli sözcüklerin içinde yan yana bulunan “ua” seslileri arasına “v” sessizi konmaz. kuaför           (Fransızca)puan             (Fransızca)şampuan       (İngilizce) * Söyleyiş alışkanlığı ve yazım nedeniyle yabancı kökenli kimi sözcüklerde “ua” seslileri arasına “v” sessizi konmuştur. Tuvalet                (Fransızca)Laboratuvar          (Fransızca)Konservatuvar       (Fransızca) Konuyla İlgili Diğer Yazılar: * Yazım Kuralları* Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler* “ki”nin Yazımı* “de”nin Yazımı* Ay ve Gün Adlarının Yazımı* Satır Sonuna Sığmayan Sözcüklerin Yazımı* “mi” Soru Edatının Yazımı* Deyimlerin Yazımı* İkilemelerin Yazımı* Pekiştirilmiş Sözcüklerin Yazımı* “a,e” Ünlüleriyle Biten Fiillerin...

Devamını Oku

Birleşik Sözcüklerin Yazımı

Birleşik sözcükler bir kavramı, bir varlığı karşılamak üzere en az iki sözcüğün bir araya gelip kaynaşmasıyla oluşan sözcüklerdir. * Birleşik sözcükler, tek bir sözcük gibi işlev görür. * Birleşik sözcüklerin hangisinin bitişik, hangisinin ayrı yazılacağı konusu, henüz netlik kazanamamış, tartışmalı bir konudur. Birleşik sözcüklerin yazımına yönelik yaygın görüş şöyledir. Eğer birleşik sözcük gerçek anlamından uzaklaşmışsa veya birleşik sözcükte ses değişimi olmuşsa ya da birleşik sözcüğün türünde bir değişim varsa bitişik yazılır. Gerçek anlamdan uzaklaşma * Birleşik sözcüğü oluşturan sözcüklerin biri ya da her ikisi gerçek anlamından uzaklaşmışsa bitişik yazılır. “suçiçeği” birleşik sözcüğü bitişik mi, yoksa ayrı mı yazılır? Bitişik yazılır. Çünkü bu birleşik sözcük gerçek anlamından uzaklaşmıştır. “su” ve “çiçek” sözcüklerinin her ikisi de gerçek anlamından uzaklaşarak bir hastalık adı olmuştur. “suçiçeği”, çocuklarda görülen bulaşıcı bir hastalığın adıdır. su  +  çiçek  →   “suçiçeği” (hastalık adı) Ses değişmesi * Birleşik sözcükte ses değişmesi olmuşsa bitişik yazılır. “nasıl” birleşik sözcüğü bitişik mi, yoksa ayrı mı yazılır? Bitişik yazılır. Çünkü bu birleşik sözcükte ses değişmesi olmuştur. Birleşik sözcüğümüz “ne” ve “asıl” sözcüklerinin birleşip kaynaşmasından oluşmuştur. Birleşme sırasında “ne” sözcüğündeki “e” seslisi düşmüştür. ne  +  asıl   →    “nasıl” Tür değişmesi * Birleşik sözcüğü oluşturan sözcüklerin türünde değişme olmuşsa bitişik yazılır. “gecekondu” birleşik sözcüğü bitişik mi, yoksa ayrı mı yazılır? Bitişik yazılır. Çünkü bu birleşik sözcükte “tür değişmesi” olmuştur. “gece” zarftır, “kondu” görülen geçmiş zaman kipiyle çekimlenmiş bir fiildir. “gecekondu” birleşik sözcüğünün türü ise...

Devamını Oku

Birleşik Fiillerin Yazımı

Birleşik fiiller, bir hareketi karşılamak üzere birden fazla sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşur. “Birleşik fiil” terimi, fiillerin yapısıyla ilgilidir. Fiiller yapısına göre üç çeşittir: basit, türemiş, birleşik. Bir hareketi karşılama noktasında bu üçü arasında hiçbir fark yoktur. Fark, bu fiillerin nasıl oluşturulduğu, nasıl yapıldığı noktasındadır. “gezmek, avlamak, keşfetmek” örneklerine baktığımızda, her üç fiilin de kullanılış amacı belli bir hareketi karşılamaktır. Aralarındaki fark yapı yönündendir. “gezmek” fiili kök durumunda olduğu için basit fiil, “avlamak” fiili “av” adına “-la” yapım eki getirilerek türetildiği için “türemiş fiil”, “keşfetmek” fiili ise “keşif” adı ile “etmek” yardımcı fiilinin birleşmesinden oluştuğu için “birleşik fiil”dir.Bir hareketi ifade etmek için bazen kök durumunda bir fiil, bazen türemiş bir fiil, bazen de birleşik fiil kullanırız. İster kök durumunda olsun, ister yapım ekleriyle türetilmiş olsun, ister birleştirme yöntemiyle yapılmış olsun, sonuç olarak her üç fiilin de kullanılış amacı bir hareketi karşılamaktır. Birleşik fiiller en az iki sözcükten oluşur. Türkçede üç çeşit birleşik fiil vardır: 1. Ad ile yardımcı fiilden oluşan birleşik fiiller,2. Fiil ile yardımcı fiilden oluşan birleşik fiiller,3. Anlamca kaynaşmış birleşik fiiller.   “pişman olmak” fiili, ad ile yardımcı fiilden oluşan bir birleşik fiildir. Burada “pişman” ad, “olmak” yardımcı fiildir. Tek bir hareketi karşılamak amacıyla iki sözcük bir araya getirilmiş ve birleşik fiil yapılmıştır. Bu tür birleşik fiillerde asıl anlam ad unsurundadır. “olmak” yardımcı fiilinin görevi ad durumundaki sözcüğü fiile dönüştürmektir. “kırabilmek” fiili, fiil ile yardımcı fiilden oluşan...

Devamını Oku

Ünsüz Benzeşmesi Görülen Sözcüklerin Yazımı

* Türkçede sert ünsüzle biten sözcüklere ünsüzle başlayan bir ek getirilirken, ekin değişik biçimleri arasından sert ünsüzle başlayanı seçilir. Bu uyuma “ünsüz benzeşmesi” denir. Bu şekilde bir yazım doğru olur. Dilimizdeki sert ünsüzler şunlardır: “p, ç, t, k, f, s, ş, h”  ( F ı s t ı k ç ı   Ş a h a p ) Dilimizdeki yumuşak ünsüzler şunlardır: “b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z” * Sert ünsüzle biten sözcüklere ünsüzle başlayan bir ek getirirken, ekin sert ünsüzle başlayan biçimini değil de yumuşak ünsüzle başlayan biçimini yazarsak yazım yanlışı yaparız. Bu aynı zamanda “ünsüz benzeşmesi” kuralına aykırı bir durumdur. “balıkçı”        :    balık – çı              (balıkcı        Yanlış)“değişken”     :   değiş – ken          (değişgen   Yanlış)“sabahtan”     :   sabah – tan         (sabahdan  Yanlış)“seçkin”         :   seç – kin             (seçgin       Yanlış)“üretken”       :   üret – ken           (üretgen    Yanlış)“güneşte”      :   güneş – te           (güneşde   Yanlış) “balıkçı” sözcüğünü, yazım kuralına uygunluk yönünden inceleyelim. Sözcüğün kökü “balık”tır. “balık” sözcüğünün son harfi sert ünsüz “k”dir. “balık” sözcüğüne “-çı” yapım eki getirilmiştir. “çı” yapım ekinin ilk harfi sert ünsüz “ç”dir. Yani sözcüğün son harfi “k” ile gelen ekin ilk harfi “ç” sertlik yönünden benzeşmiştir. “balıkçı” sözcüğünün yazımı doğrudur. “balıkçı” sözcüğünü “balıkcı” biçiminde yazmak bir yazım yanlışıdır. Çünkü burada ünsüz benzeşmesi kuralına aykırılık vardır. “balık” sözcüğü sert ünsüzle bitmiştir. Gelen ekin de kural gereği sert ünsüzle başlaması gerekir. Fakat...

Devamını Oku

İkinci Hecesinde Dar Ünlü Bulunan Sözcüklerin Yazımı

* Türkçedeki dar ünlüler “ı,i,u,ü”dür. Dar ünlülerin vurgusu, geniş ünlülere (a,e,o,ö) göre daha zayıftır. Bu nedenle dar ünlülerin düşmesi daha kolay gerçekleşir. * Türkçede ikinci hecesinde dar “ı,i,u,ü” ünlüleri bulunan kimi sözcüklere, ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde, sözcüğün ikinci hecesindeki dar ünlü düşer. Bu ses olayına “ünlü düşmesi” denir.* Ünlü ile başlayan bir ek aldığı için ikinci hecesindeki dar ünlüsü düşen bir sözcüğü, sanki hiç ünlü düşmesi olmamış gibi yazmak, yani söyleyişte düşen sesliyi yazıda düşürmemek bir yazım yanlışıdır.                                               DOĞRU         YANLIŞ “burun”   :   burun – um       →   burnum       (burunum)“göğüs”   :   göğüs – üm      →   göğsüm      (göğüsüm)“keyif”     :   keyif – imiz       →   keyfimiz      (keyifimiz)“nesil”     :   nesil – i            →   nesli            (nesili)“oğul”      :   oğul – unuz      →   oğlunuz       (oğulunuz)“gönül”    :   gönül – üm       →   gönlüm        (gönülüm)“alın”       :   alın – ım           →   alnım          (alınım)“akıl”       :   akıl – ım           →   aklım           (akılım)“resim”    :   resim – e          →   resme         (resime)“karın”    :   karın – ımız        →   karnımız      (karınımız)“ağız”      :   ağız – ı             →   ağzı             (ağızı) “Bugüne kadar gönlüne kim söz geçirebilmiş ki, sen geçiresin.”                  … gönülüne …   (Yanlış) “Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim.”      … resimime …   (Yanlış) “Elektrik kesilince maç keyfimiz yarım kaldı.”                              … keyifimiz …  (Yanlış) “Askerdeki oğluna hasret kokan bir mektup yazdı.”             … oğuluna …  (Yanlış) “Bu çocuk, güzelim tatili burnumuzdan getirdi.”                                … burunumuzdan … (Yanlış) *...

Devamını Oku

“a,e” Ünlüleriyle Biten Fiillerin Yazımı

* “a,e” ünlüleriyle biten fiillere, şimdiki zaman eki “-yor” getirildiğinde, “-yor” eki kendinden önceki düz-geniş “a,e” ünlülerini daraltarak “ı,i,u,ü” biçimlerine dönüştürür. Bu olaya “ünlü daralması” denir. * “-yor” ekinin kendinden önceki düz-geniş “a,e” ünlüleri üzerinde daraltıcı bir etkisi vardır. ağlamak : Sonu düz-geniş “a” ünlüsü ile biten bir eylem ağla – yor   →  “ağlıyor ”    ( a → ı ) gizlemek : Sonu düz-geniş “e” ünlüsü ile biten bir eylem -yor : Şimdiki zaman eki gizle – yor   →  “gizliyor ”    ( e → i ) horlamak : Sonu düz-geniş “a” ünlüsü ile biten bir eylem -yor : Şimdiki zaman eki horla – yor   →  “horluyor ”   ( a → u ) söylemek : Sonu düz-geniş “e” ünlüsü ile biten bir eylem -yor : Şimdiki zaman eki söyle – yor    →  “ söylüyor ”   ( e → ü ) “Bu yavrucak deminden beri niçin ağlıyor?” Yukarıdaki cümlede geçen “ağlıyor” fiilini birlikte inceleyelim. Burada fiil, sanki “ağlımak” gibi görünüyor, fakat değildir. Çünkü Türkçede “ağlımak” diye bir fiilimiz yok. Cümlenin anlamına bakarak bu eylemin aslında “ağlamak” olduğunu, yani eylemin düz-geniş “a” ünlüsüyle bittiğini anlıyoruz. “ağlamak” fiiline şimdiki zaman eki “-yor” getirilmiş, daraltıcı bir etkiye sahip olan “-yor” eki kendinden önce gelen düz-geniş “a” ünlüsünü daraltarak “ı” ünlüsüne dönüştürmüştür. Kısaca fiilin sonundaki “a” ünlüsü, “ı” ünlüsüne dönüşmüştür. Ses olayları konusunda buna “ünlü daralması” denir. Ünlü daralmasını yazıda göstermemek bir yazım yanlışıdır. Yukarıdaki...

Devamını Oku

Pekiştirilmiş Sözcüklerin Yazımı

“Pekiştirmek”, bir sözcüğün anlamını güçlendirmek demektir. O halde “pekiştirilmiş sözcük”, “anlamca güçlendirilmiş sözcük” demektir. Normal bir sözcük olan “temiz” ile pekiştirilmiş bir sözcük olan “tertemiz”i ele alalım. Bu sözcüklerden hangisi daha temiz? Başka bir deyişle, hangi sözcük anlam yönünden daha güçlü? Elbette ki “tertemiz” sözcüğü daha güçlüdür. Çünkü “tertemiz” sözcüğü pekiştirilmiş bir sözcüktür. Peki, normal bir sözcük, nasıl pekiştirilmiş sözcük haline getirilir? Üç aşamadan oluşan çok kolay bir işlemden sonra pekiştirilmiş sözcük elde edilir: * Birinci adımda, sözcüğün ilk hecesindeki sesliye kadar olan kısım alınır. * İkinci adımda, “m, p, r, s” pekiştirme ünsüzlerinden uygun olan biri seçilir. * Üçüncü adımda ise, sözcüğün kendisi aynen yazılır. Bu üç unsuru birleştirdiğimizde, ortaya pekiştirilmiş bir sözcük çıkar. Pekiştirilmiş sözcükler bitişik yazılır. Yukarıda ne demek istediğimizi hemen bir örnekle açıklamaya çalışalım. Normal bir anlam gücüne sahip olan “kırmızı” sözcüğünü, birlikte pekiştirilmiş bir sözcüğe dönüştürelim. Sözcüğümüz: “kırmızı” * Birinci adımda, sözcüğün ilk hecesindeki sesliye kadar olan kısmı alalım: “kı” * İkinci adımda, “m, p, r, s” pekiştirme sessizlerinden uygun olan birini seçelim: “p” * Üçüncü adımda ise, sözcüğün kendisini aynen yazalım: “kırmızı” Bu üç unsuru birleştirdiğimizde, pekiştirilmiş sözcüğü elde etmiş oluruz:           kı  –  p  –   kırmızı   →   “kıpkırmızı”          1      2          3 * Pekiştirilmiş bir sözcük olan “kıpkırmızı”yı, “kıp kırmızı” biçiminde ayrı yazmak bir yazım yanlışıdır. Çünkü pekiştirilmiş sözcükler bitişik yazılır.                                                 DOĞRU              YANLIŞ “düz”         :  dü-m-düz          ...

Devamını Oku

İkilemelerin Yazımı

* Anlatım gücünü artırmak, anlamı pekiştirmek (güçlendirmek) amacıyla sözcüğün yinelenmesi veya birbirine yakın ya da karşıt anlamlı iki sözcüğün yan yana kullanılmasına “ikileme” denir. İkilemeyi oluşturan sözcüklerin yerleri kalıplaşmıştır, bu yüzden ikilemeyi oluşturan sözcüklerin yerleri değiştirilemez. * İkilemeler ayrı yazılır. İkilemeyi oluşturan sözcükler arasına hiçbir noktalama işareti konmaz. Bazı gazeteciler benim hakkımda  abuk  sabuk  yorumlar yapmışlar. … abuksabuk … / … abuk, sabuk … / … abuk-sabuk …  (Yanlış) * İkilemeler bitişik yazılmaz. * İkilemeyi oluşturan sözcükler arasına virgül (,) konmaz. * İkilemeyi oluşturan sözcükler arasına kısa çizgi (-) konmaz. Böylesi adamlara  şaka  maka  yapılmaz.Sabret bir tanem, bu hasretlik  er  geç  bitecek.Gecenin bir vakti, ne yapıyorsun öyle  şangır  şungur!Sanatçının evi  eski  püskü  eşyalarla doluydu. * İkilemeyi oluşturan sözcükler, yapım ve çekim eklerini alabilir. Sözcüklerinden biri veya her ikisi ek almış ikilemeler de ayrı yazılır. Sözcüklerin arasına hiçbir noktalama işareti konmaz. el  ele        (elele  /  el, ele  /  el-ele  Yanlış)göz  göze   (gözgöze / göz, göze / göz-göze  Yanlış)art  arda     (artarda / ardarda  / art, arda / art-arda Yanlış)evli  barklı   (evlibarklı / evli, barklı / evli-barklı Yanlış)irili  ufaklı   (iriliufaklı / irili, ufaklı / irili-ufaklı Yanlış)kırık  dökük  (kırıkdökük / kırık, dökük / kırık-dökük Yanlış)günden  güne (gündengüne / günden, güne / günden-güne Yanlış)elden  ele   (eldenele / elden, ele / elden-ele  Yanlış)tepeden  tırnağa  (tepedentırnağa  / tepeden, tırnağa / tepeden-tırnağa Yanlış)havadan  sudan  (havadansudan  / havadan, sudan / havadan-sudan  Yanlış) * Dilimizdeki kimi ikilemeler zamanla kalıplaşarak...

Devamını Oku

Deyimlerin Yazımı

* Deyimler, anlatım gücünü artırmak, dikkat çekmek, anlatıma ayrı bir güzellik ve çekicilik kazandırmak amacıyla kullanılan sözlerdir. Deyimlerde çoğu zaman mantık dışına çıkma ve abartılı bir anlatım söz konusudur. Deyimler büyük ölçüde gerçek anlamından uzaklaşarak; yepyeni, çarpıcı, güçlü bir anlam kazanır. * Deyimler en az iki sözcükten oluşur. Bir tek sözcük deyim olamaz. Deyimi oluşturan sözcükler kalıplaşmıştır. * Deyimi oluşturan sözcükler ayrı yazılır. Şimdiye kadar senin kadar eli açık bir insan görmedim.Bir işadamı için bu para, devede kulak.Öyle acıktım ki, karnım zil çalıyor.Şehirde dikiş tutturamayınca tekrar köylerine döndüler.Bu işler öyle damdan düşer gibi olmaz çocuğum.Ayıptır söylemesi, bu bankanın sahibi benim.Kaç gündür nerelerdesin birader, yüzünü gören cennetlik.Onları sakinleştireceğine, yangına körükle gidiyorsun.Hiç boşuna uğraşma, ağzınla kuş tutsan patrona beğendiremezsin.Salon öylesine kalabalık ki, iğne atsan yere düşmez.Banka kredim de onaylanmamış, gel de şimdi ayıkla pirincin taşını.   Konuyla İlgili Diğer Yazılar: * Yazım Kuralları* Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler* “ki”nin Yazımı* “de”nin Yazımı* Ay ve Gün Adlarının Yazımı* Satır Sonuna Sığmayan Sözcüklerin Yazımı* “mi” Soru Edatının Yazımı* Deyimlerin Yazımı* İkilemelerin Yazımı* Pekiştirilmiş Sözcüklerin Yazımı* “a,e” Ünlüleriyle Biten Fiillerin Yazımı* İkinci Hecesinde Dar Ünlü Bulunan Sözcüklerin Yazımı* Ünsüz Benzeşmesi Görülen Sözcüklerin Yazımı* Birleşik Fiillerin Yazımı* Birleşik Sözcüklerin Yazımı* Kısaltmaların Yazımı* Sayıların Yazımı* Yabancı Sözcüklerin Yazımı* “n-b” Çatışması (Göçüşme) Olan Sözcüklerin Yazımı* Belgisiz Sözcüklerin Yazımı* “-gil” ve “-ler” Eklerinin Yazımı* “Dünya, Güneş, Ay” ve Öteki Gezegen Adlarının Yazımı* “ile” Sözcüğünün Yazımı* “iken” Sözcüğünün Yazımı* Ekfiilin...

Devamını Oku

“mi” Soru Edatının Yazımı

* “mi” soru edatı her zaman ayrı yazılır. Kendinden önce gelen sözcüğün son hecesindeki ünlüye uyarak “mı, mi, mu, mü” biçimlerini alır. “mi” soru edatından sonra gelen ekler “mi”ye bitişik yazılır. Çektiğin bunca sıkıntıya değdi  mi?                                … değdimi?  (Yanlış)Üst kattaki boş daire kiralık  mı?                          … kiralıkmı?    (Yanlış) Bir saatliğine dışarı çıkabilir  miyim?                          … çıkabilirmiyim?      (Yanlış)                          … çıkabilir  mi  yim?  (Yanlış)                          … çıkabilirmi  yim?    (Yanlış) Bugün de test çözecek  miyiz?                   …çözecekmiyiz?      (Yanlış)                   …çözecek  mi  yiz?  (Yanlış)                   …çözecekmi  yiz?    (Yanlış) Avlanmanın yasak olduğunu bilmiyor  musunuz?                                 …bilmiyormusunuz?      (Yanlış)                                 …bilmiyor  mu  sunuz?  (Yanlış)                                 …bilmiyormu  sunuz?    (Yanlış) * “mi” soru edatı, soru anlamı dışında farklı anlam ve görevlerde de kullanılabilir. * “mi” soru edatı sözcüğün anlamını pekiştirmek (güçlendirmek) amacıyla yinelenen sözcüklerin arasında kullanılır. Dışarıda soğuk  mu  soğuk bir hava var.Kızımın durumu çok iyi, fakat oğlum tembel  mi  tembel.Tarık Bey güzel  mi  güzel bir ev satın almış. * “mi” soru edatı, “-diği zaman” anlamında da kullanılır. Söz verdin  mi  tutacaksın kardeşim!Annesini gördü  mü  şımarıyor.Biraz dişimizi sıktık  mı  her şeyi yoluna koyarız. Konuyla İlgili Diğer Yazılar: * Yazım Kuralları* Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler* “ki”nin Yazımı* “de”nin Yazımı* Ay ve Gün Adlarının Yazımı* Satır Sonuna Sığmayan Sözcüklerin Yazımı* “mi” Soru Edatının Yazımı* Deyimlerin Yazımı* İkilemelerin Yazımı* Pekiştirilmiş Sözcüklerin Yazımı* “a,e” Ünlüleriyle Biten Fiillerin Yazımı* İkinci Hecesinde Dar Ünlü Bulunan Sözcüklerin Yazımı* Ünsüz Benzeşmesi Görülen Sözcüklerin Yazımı* Birleşik Fiillerin Yazımı* Birleşik Sözcüklerin Yazımı* Kısaltmaların Yazımı* Sayıların Yazımı* Yabancı...

Devamını Oku

Satır Sonuna Sığmayan Sözcüklerin Yazımı

* Satır sonuna sığmayan sözcükler kısa çizgi (–) ile bölünür. * Bir sözcük, hecelenişine uygun olarak herhangi bir hecesinden sonra bölünebilir. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ceke–timin düğmesi koptu. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .ceket–imin düğmesi koptu.  (Yanlış) * Sözcükleri bölerken satır sonunda ve başında tek ünlü bırakılmaz. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . a–cınacak durumdaydı.  (Yanlış) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . acı–nacak durumdaydı. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . niha–i karar alındı.  (Yanlış) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ni–hai karar alındı. * Satır sonuna sığmayan birleşik sözcükler de tıpkı tek bir sözcük gibi hecelenişine uygun olarak herhangi bir hecesinden sonra bölünebilir. * Birleşik sözcükler, tek bir sözcük gibi...

Devamını Oku

Ay ve Gün Adlarının Yazımı

* Belirli bir tarihi gösteren ve yanında rakam bulunan ay ve gün adlarının ilk harfi büyük yazılır. Rakam (sayı) varsa →  İlk harf büyük Konuyu daha iyi kavrayabilmek için belli bir tarihi değişik biçimlerde yazalım: Okulumuzda 12 Mart 2007 Pazartesi günü coşkulu bir tören yapıldı.Okulumuzda 12 Mart 2007’de coşkulu bir tören yapıldı.Okulumuzda 12 Mart Pazartesi günü coşkulu bir tören yapıldı.Okulumuzda 12 Mart’ta coşkulu bir tören yapıldı.Okulumuzda 2007 Mart’ında coşkulu bir tören yapıldı.Okulumuzda Mart’ın 12’sinde coşkulu bir tören yapıldı. Yukarıdaki cümlelerde ay ve gün adlarının ilk harfi büyük yazılmıştır. Çünkü cümlelerin hepsinde ay ve gün adlarının yanında rakam vardır. * Yanında rakam bulunmayan ay ve gün adları küçük harfle yazılır. Bu yıl şubat ayı çok soğuk geçti.Çocukluğumdan beri pazartesi günlerini sevmem.Kardeşim temmuzda teskeresini alacak. Konuyla İlgili Diğer Yazılar: * Yazım Kuralları* Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler* “ki”nin Yazımı* “de”nin Yazımı* Ay ve Gün Adlarının Yazımı* Satır Sonuna Sığmayan Sözcüklerin Yazımı* “mi” Soru Edatının Yazımı* Deyimlerin Yazımı* İkilemelerin Yazımı* Pekiştirilmiş Sözcüklerin Yazımı* “a,e” Ünlüleriyle Biten Fiillerin Yazımı* İkinci Hecesinde Dar Ünlü Bulunan Sözcüklerin Yazımı* Ünsüz Benzeşmesi Görülen Sözcüklerin Yazımı* Birleşik Fiillerin Yazımı* Birleşik Sözcüklerin Yazımı* Kısaltmaların Yazımı* Sayıların Yazımı* Yabancı Sözcüklerin Yazımı* “n-b” Çatışması (Göçüşme) Olan Sözcüklerin Yazımı* Belgisiz Sözcüklerin Yazımı* “-gil” ve “-ler” Eklerinin Yazımı* “Dünya, Güneş, Ay” ve Öteki Gezegen Adlarının Yazımı* “ile” Sözcüğünün Yazımı* “iken” Sözcüğünün Yazımı* Ekfiilin (imek: idi, imiş, ise)...

Devamını Oku

"ki"nin Yazımı

Türkçede üç farklı “ki” vardır: sıfat yapan “–ki”, ilgi zamiri “–ki” ve bağlaç olan “ki”. Bunlardan ikisi ektir, biri ise sözcüktür. Ek olan “-ki”ler, sıfat yapan “-ki” eki ile ilgi zamiri olan “-ki” ekidir. Bunların her ikisi de kendinden önce gelen sözcüğe bitişik yazılır. Sözcük olan “ki” ise, bağlaç olan “ki”dir. Bağlaç olan “ki” kendinden önce gelen sözcükten ayrı yazılır. a) Bağlaç Olan “ki”nin Yazımı * “ki” bağlacı, anlamca birbirine yakın cümlelerin arasına girerek cümleler arasında çeşitli anlam ilgileri kurar. Bağlaç olan “ki” bir sözcüktür. Bu nedenle kendinden önce gelen sözcükten ayrı yazılır. * Bağlaç olan “ki”, çoğunlukla iki cümle arasında yer alır ve cümleler arasında anlam ilgileri kurar. İlaçlarını düzenli iç  ki,  çabuk iyileşesin.         Cümle                      Cümle Öyle bir havada gel  ki,  vazgeçmek mümkün olmasın.Hoşuna gitmiş  ki,  hiç sesi çıkmıyor. * Bağlaç olan “ki”, kullanıldığı cümlelerde bazen “kuşku, endişe, şüphe, şaşma, beğenme, pekiştirme” anlamları katar. Öyle sinirli ki burnundan soluyor.Tam dışarı çıktım ki yağmur  başladı.Soğuk ki ne soğuk, buza kesiyor insan.Okunacak öyle güzel kitaplar var ki… * Bağlaç olan “ki”yi kendinden önce gelen sözcükle birlikte düşündüğümüzde, bu birleşik yapı kendinden sonra gelen sözcüğü belirtmez, kendinden sonra gelen sözcükle bir sıfat tamlaması kurmaz. Bağlaç olan “ki” ile sıfat yapan “-ki” eki birbirinden farklıdır. Sıfat yapan “-ki” eki, eklendiği sözcüğü sıfat yapar, belirtir, önündeki sözcükle tamlama kurar. Akşamki  maçta  tam yedi gol attım.    Sıfat      Ad Sıfat Tamlaması Derdini söyle  ki  derman bulasın....

Devamını Oku

Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler

* Cümlelerin ilk harfi büyük yazılır. Üç beş şiir okumadan gözüme uyku girmez.Tatilin gelmesini iple çekiyorum.Yayla havası bana çok iyi geliyor. * Rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonra gelen sözcük küçük harfle yazılır. 2007 yılı benim için oldukça başarılı ve neşeli geçti.2008 yılında araç satışlarında ciddi bir düşüş yaşandı. * Cümle içinde, tırnak içine alınan aktarma cümlelerinin ilk harfi büyük yazılır. Victor Hugo, “Ey şair, bana yağmurdan bahsetme, yağdır.” der.Babam, “Çok geciktim!” diyerek aceleyle çıktı.Eve gelene kadar annem, “Oğlum biraz yavaş sür.” diye söylendi durdu. * Şiirlerde dizelerin ilk harfi büyük yazılır. Terk etmedi sevdan beni,Aç kaldım, susuz kaldım.Hayın, karanlıktı gece.Can garip, can suskunCan paramparça…Ve ellerim kelepçede,Tütünsüz, uykusuz kaldım,Terk etmedi sevdan beni…                           Ahmed Arif * Özel adların ilk harfi büyük yazılır. * Kişi ad ve soyadlarının ilk harfi büyük yazılır. Cahit Sıtkı Tarancı, Peyami Safa, Serdar Ortaç, Şener Şen. * Hayvanlara verilen adların ilk harfi büyük yazılır. Minnoş, Boncuk, Tekir, Karabaş, Garip. * Ülke, ulus, dil, lehçe adlarının ilk harfi büyük yazılır. Türkiye, Fransa, İngiltere, Arap, Yunan, Rus, Türkçe, İngilizce, Azerice, Türkmence. * Din, mezhep, tarikat adlarının ilk harfi büyük yazılır. İslamiyet, Hristiyanlık, Müslüman, Hristiyan, Katolik, Hanefî, Şafii, Hanbeli, Maliki, Nakşibendi, Mevlevilik, Alevilik, Melamilik. * İl, ilçe, köy, kasaba, semt, mahalle, cadde, bulvar, sokak adlarının ilk harfi büyük yazılır. Adana, Isparta, İzmir, Seyhan, Kozan, Karaisalı, Pozantı, Şambayadı, Bağtepe, Çamdere, Gazipaşa Bulvarı, Turgut Özal Bulvarı, Bankalar Caddesi, Kıyıboyu Caddesi, Obalar...

Devamını Oku

Bülent Sakça

    HAYAT HİKÂYEM 1977 Adana doğumluyum. 1999’da Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi’nin Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdim. Aynı yıl Adana’nın Yüreğir ilçesindeki Dadaloğlu Lisesi’nde Edebiyat öğretmeni olarak göreve başladım. Ayrıca aynı yıl Mersin Üniversitesi’nde “Türk Dili” anabilim dalında yüksek lisansa başladım. Bir yıl İngilizce hazırlık okudum. Yüksek lisans tezimde Harezm Türkçesi dönemine ait bir eser olan Nehcü’l-Feradis’teki birleşik eylemleri inceledim. Askerlik görevimi önce Burdur’da piyade er, daha sonra Ardahan’da Mesleki Eğitim Merkezi ile Ardahan Lisesi’nde yedek subay öğretmen olarak yaptım. 2006’da Adana’nın Seyhan ilçesindeki Ramazan Atıl Lisesi’ne atandım. Burada bir yıl görev yaptıktan sonra 2007’de Adana Seyhan...

Devamını Oku

William Shakespeare, "Hamlet"

I. Hamlet Oyununun Konusu Shakespeare’in (1564-1616) “Hamlet” (1601) adlı oyununun en belirgin teması, “intikam”dır. Oyunun baş kahramanı olan Hamlet, babasının kulağına zehirli sıvı akıtılarak amcası tarafından öldürüldüğünü öğrendikten sonra, tek bir amaç için yaşar: Babasının öcünü almak. Ayrıca Laertes de, babasını öldürdüğü için Hamlet’ten intikam almak ister. Oyunun konusuna Hamlet’in amcası Claudius açısından bakacak olursak, şiddetli bir “ihtiras” duygusunun ön plana çıktığını görürüz. Claudius gözü doymaz bir insandır. Her şeyi elde etmek ister. Kardeşinin tacını alır, fakat bununla da yetinmez, karısına göz diker. İstek ve arzularına kavuşmak için önüne çıkan her türlü engeli yok etmek ister. Kraliçe Gertrude açısından...

Devamını Oku

Yazım Kuralları

* Yazım Kuralları* Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler* “ki”nin Yazımı* “de”nin Yazımı* Ay ve Gün Adlarının Yazımı* Satır Sonuna Sığmayan Sözcüklerin Yazımı * “mi” Soru Edatının Yazımı* Deyimlerin Yazımı* İkilemelerin Yazımı* Pekiştirilmiş Sözcüklerin Yazımı* “a,e” Ünlüleriyle Biten Fiillerin Yazımı* İkinci Hecesinde Dar Ünlü Bulunan Sözcüklerin Yazımı* Ünsüz Benzeşmesi Görülen Sözcüklerin Yazımı* Birleşik Fiillerin Yazımı* Birleşik Sözcüklerin Yazımı* Kısaltmaların Yazımı* Sayıların Yazımı* Yabancı Sözcüklerin Yazımı* “n-b” Çatışması (Göçüşme) Olan Sözcüklerin Yazımı* Belgisiz Sözcüklerin Yazımı* “-gil” ve “-ler” Eklerinin Yazımı* “Dünya, Güneş, Ay” ve Öteki Gezegen Adlarının Yazımı* “ile” Sözcüğünün Yazımı* “iken” Sözcüğünün Yazımı* Ekfiilin (imek: idi, imiş, ise)...

Devamını Oku

Divan Şiiri (Gazel, Kaside, Mesnevi, Müstezat, Kıt'a, Rubai, Murabba, Muhammes)

Türklerin Müslümanlığı kabul etmelerinden sonra, 13. yüzyıldan 19. yüzyıla kadarki dönemde medrese kültürüyle yetişen aydınların Arap ve Fars edebiyatlarının etkisi altında ortaya koydukları şiir anlayışına “Divan Şiiri” (Klasik Türk Şiiri) denir. Divan Edebiyatı; “Eski Edebiyat, Klasik Edebiyat, Saray Edebiyatı, Aydın Zümre Edebiyatı” gibi adlarla da anılır.Divan şairlerinin şiirlerini topladıkları kitaplara “divan” denir: Fuzûlî Divanı, Nedim Divanı, Şeyh Galip Divanı… Divan Şiirinin Genel Özellikleri * Divan şiirinin nazım birimi beyittir. * Divan şiirinde aruz ölçüsü kullanılır. * Edebî sanatlar (teşbih, teşhis, istiare, hüsn-i ta’lil, kinaye…) yoğun biçimde kullanılır. Divan şairleri şiirlerini çekici hale getirmek için edebî sanatlarla süslemişlerdir. * Şiir işçiliğine aşırı derecede önem verilir. Divan şairi şiirinde kullanacağı her bir sözcük için kafa yorar, sözcükleri akıcı bir söyleyişe uygun düşecek biçimde seçer, onları bir kuyumcu titizliğiyle işler. * Divan şiiri, medrese tahsili almış aydın kesime hitap eder. Divan şiirini anlayabilmek için Türkçenin yanı sıra Arapça ve Farsçayı da bilmek gerekir. Ayrıca dinî ilimlerde de zengin bir birikime sahip olmak gerekir. * Divan şiirinin dili ağırdır. Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamaların yoğun bir biçimde kullanıldığı, edebî sanatlarla süslenmiş, anlaşılması zor, son derece ağır bir dili vardır. * Divan şiirinde kafiye önemlidir. Genellikle tam ve zengin kafiye kullanılır. Redifler de sıkça kullanılır. * Divan şiirinde platonik bir aşk vardır. Divan şairi daima âşıktır; sevgili ise her zaman vefasız ve cefakârdır. Üstelik âşığın rakipleri de vardır. Sevilen tek, seven yüzlercedir. Söz...

Devamını Oku

Necati Cumalı'nın Zeliş Romanı

I.  Zeliş Romanının Yapısı Necati Cumalı’nın Zeliş romanı, dış yapı bakımından dört ana bölümden oluşur. Bu bölümler de yine kendi içlerinde alt bölümlere ayrılır. Yazar, her bölüme konuya uygun başlıklar koymuştur. Bu başlıklar okuyucu için birer ipucu niteliğindedir. Öyle ki bu başlıklar, her bölüme ayrı birer hikâye havası katar; bölümlerin rahat anlaşılmasını, romanın sıkılmadan, keyifle okunmasını sağlar. Zeliş romanının bölümleri şu şekildedir: Birinci Bölüm  “Dipler”: 1. Bir Çürük Urgan, 2. Zeliş’in Nesi Var?, 3. Babalık Hakkı, 4. Baykuşlarla Serçeler, 5. Gece Ateşler Yanarsa…, 6. Recep’in Uykuları, 7. Çokluk Unutulan.   İkinci Bölüm  “Analar”: 1. Atsineği, 2. Artan Sıcaklar, 3....

Devamını Oku

İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Önemi

(Bu metin, 12.03.2008 tarihinde Adana Merkez Anadolu Teknik Lisesi’nde İstiklal Marşı’nın kabulü ve önemine ilişkin yapılan törende okunmuştur.) Sayın Okul Müdürüm,Değerli Öğretmen Arkadaşlarım,Sevgili Öğrenciler,Bugün, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınan İstiklal Marşı’mızın TBMM tarafından kabulünün 87. yıldönümüdür. Bugün burada, rengini şehitlerimizin kanından alan ayyıldızlı bayrağımızın altında toplanma nedenimiz, yüreğimizdeki vatan sevgisini gün ışığına çıkarmak, ülkemize duyduğumuz sevginin büyüklüğünü göstermek, milletçe tek bir yürek tek bir yumruk olduğumuzu, dosta düşmana haykırmak, birlik ve bütünlüğümüzü pekiştirmektir. İstiklal Marşı, parçalanmış, darmadağın edilmiş, yok olmak üzere olan bir milletin, yeniden doğuşunun, şahlanışının destanıdır. İstiklal Marşı, Mustafa Kemal’in önderliğinde Türk milletinin verdiği ölüm kalım mücadelesini, Türk milletinin bağımsızlığa olan düşkünlüğünü, bayrak sevgisini, vatanımızın güzelliğini dile getiren bir şiirdir. Milletimizin gönlünde İstiklal Marşı’mızın ayrı bir yeri vardır. Şairleri sıradan insanlardan ayıran en belirgin özellik, onların daha duyarlı olmalarıdır. Hissettiklerini çekici bir üslupla anlatabilmeleridir. Şairlerin elinde dil daha bir güzelleşir. Bir anlamda insanların iç dünyalarına tercüman olurlar. Milletimizin çektiği sıkıntı ve acıları bizzat kendisi de yaşayan Akif, milletimizin kalbinden geçenleri, bir sanatçı duyarlılığıyla sezinlemiş, vatan aşkıyla yanıp tutuşan gönüllere tercüman olmuştur. Mehmet Akif, Millî Mücadele yıllarında Burdur, Eskişehir, Afyon, Konya, Kastamonu gibi Anadolu’nun pek çok il ve ilçelerini dolaşmış, yaptığı coşku ve heyecan dolu konuşmalarla, halkımızı yüreklendirmiştir. Savaş ortamında milletimizin içindeki istiklal ateşini alevlendirecek, mücadele azmini güçlendirecek, milletimizi tek yürek, tek yumruk haline getirecek manevî bir güce, istiklal marşına ihtiyaç duyulur. Bu ihtiyacı ilk...

Devamını Oku

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur Romanı

I. Huzur Romanının Yapısı   “Huzur” romanı, “İhsan”, “Nuran”, “Suat” ve “Mümtaz” başlıklarını taşıyan dört bölümden oluşur. Bunlar romanda yer alan ve önem arz eden kişilerin adlarıdır. Fakat bu bölümlere bu kişilerin adlarının verilmesi, bu bölümlerde bu kişiler anlatıldığı için değil, romanın konusu içerisinde bu kişilerin önemli bir yere sahip olduğunu vurgulamak içindir. “İhsan”, romanın baş kahramanı olan Mümtaz’ın yetişmesinde çok emek sarf eden bir kişidir. Mümtaz’ın her yönüyle beğenip takdir ettiği, örnek aldığı bir kişidir. “Nuran”, Mümtaz’ın çok sevdiği, içten ve derin bir tutkuyla bağlı olduğu kadındır. Sanata, musikiye duyduğu yakın ilgiden dolayı Mümtaz ona hayranlık duyar. “Suat”, romanın kötü...

Devamını Oku

Moliere, CİMRİ

I. Oyunun Konusu Moliere’in (1622-1673) “Cimri” (1668) adlı oyununda, paradan başka hiçbir şeye değer vermeyen, çok zengin olmasına rağmen hastalık derecesinde cimri bir adam olan Harpagon’un kişiliğine uygun kusurlu davranışları, komedi tarzında sergilenmiştir. Oyunda Harpagon’un şahsında, cimri bir adamın düştüğü gülünç durumları, sergilediği tuhaf davranışları görürüz.   Oyunun başından sonuna dek kuvvetle hissedilen tema, “cimrilik”tir. Oyundaki gülmece unsurunu, Harpagon’un cimriliğinden kaynaklanan davranışları oluşturur. Harpagon’un cimrilikleri saymakla bitmeyecek kadar çoktur.   Cleante ve Elise, zengin olmalarına rağmen babalarının tutumu yüzünden sıkıntı içinde yaşamaktadırlar, arkadaşlarından sürekli borç alırlar, elbiselerini ancak veresiye satan dükkânlardan alabilirler. Cleante, yoksul sevgilisi Mariane’a para yardımında bulunamaz,...

Devamını Oku

Yaşar Kemal'in İnce Memed Romanı

I. İnce Memed Romanının Konusu Yaşar Kemal’in İnce Memed adlı romanı başkaldıran, mecbur insanın destanıdır. Romanın baş kahramanı olan Memed, kişisel öcünü alır, fakat köylüler onun yakasını bırakmaz. İnce Memed halkın yarattığı bir kahramandır, bu nedenle halkın rahatını sağlamaya, bolluk ve bereket kazandırmaya, haksızlıkları önlemeye mecburdur. Hükümetin yapamadığını halk kendi kahramanından bekler.   Cumhuriyetin ilk yılları olduğundan henüz bir kargaşa ortamı vardır. Köylü kendi kaderine terk edilmiş, eşraf ve ağalar toprak kazanma ve köylüyü sömürme yarışına girmiş, yöneticiler de eşraf ve ağalarla işbirliği yaparak, her biri bir yandan halkı ezmektedir. Bunlara karşı çıkmak için halkın önünde iki seçenek vardır:...

Devamını Oku

Halit Ziya Uşaklıgil'in Mai ve Siyah Romanı

Halit Ziya Uşaklıgil, Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatının Tanzimat’tan sonra ikinci dönemi olan “Servet-i Fünun Edebiyatı”nın (Edebiyat-ı Cedide’nin) en önemli, en usta romancısıdır. Türk romancılığında Halit Ziya adı, son derece önemlidir. Çünkü Halit Ziya’dan önceki Türk romanları olaya ve maceraya dayanan, faydayı esas alan, özentisiz bir üslupla yazılmış, sağlam bir teknikten yoksun eserlerdir. İşte Halit Ziya bu basit ve kaba romancılığa son vermiş, kahramanların iç dünyalarını, duygularını ayrıntılı olarak tahlil eden, insan-çevre ilişkisine önem veren, kompozisyon bütünlüğü olan, sağlam bir teknikle yazılmış, Batılı tekniğe uygun ilk romanları kaleme almıştır. Romanlarında âdeta bir dantel gibi sabırla, titizlikle işlenmiş, süslü, sanatlı,...

Devamını Oku

Sohbet (Söyleşi)

Bir yazarın gündelik yaşam, insan, sanat ve edebiyatla ilgili bir konu hakkındaki düşüncelerini, sanki karşısında okuyucular varmış da onlarla sohbet ediyormuşçasına sıcak ve içten bir anlatımla dile getirdiği yazılara “sohbet” denir. Sohbet sözcüğü, dilimize Arapçadan geçmiştir. Sohbet türündeki yazılara “söyleşi” de denmektedir.   Gündelik yaşamda insanı ilgilendiren hemen her şey sohbetin konusu olabilir. Sohbet yazarı bir anısını, bir sanatçı arkadaşını, onun eserleri hakkındaki değerlendirmelerini, okuduğu bir dergi ve kitap hakkındaki düşüncelerini, izlediği bir sinema veya tiyatro hakkındaki yorumlarını, gündelik yaşamında gözüne takılan şeyleri okuyucularıyla paylaşır.   Sohbet türündeki yazıların deneme, makale, fıkra gibi diğer türlerden ayrılan yönü konunun işlenişinde,...

Devamını Oku

Günlük

Bir kimsenin gündelik yaşamıyla ilgili gözlemlerini, duygularını günü gününe yazdığı ve üzerine tarih attığı yazılara “günlük” denir.   “Günlük” terimi yerine “günce” de kullanılır, yaygın olan kullanım “günlük”tür.   Bir insan niçin günlük tutma gereksinimi duyar?   “İnsanın içini dökmeden edemediği dakikalar olur. Bir dost, bu dakikalarda erişilmez bir değer kazanır. Ama her şey bir dosta söylenemez ki! Onun için, hele bir insan yazarsa, içinin gizli kıvrımlarını görmesini biliyorsa, masasının başına geçip kalemi eline almadan edemez. İşte günlük dediğimiz, yazarın kendi kendisiyle alçak sesle konuşmasından doğmuştur.”                                                                                                         Suut Kemal Yetkin   Kişinin tuttuğu günlük, onun yakın arkadaşı gibidir. En...

Devamını Oku

Biyografi (Yaşam Öyküsü)

Bilim, sanat, edebiyat, siyaset, ticaret, spor gibi alanlarda başarılı olmuş, yaptıkları ve eserleriyle yaşadıkları döneme iz bırakmış, ünlenmiş kişilerin hayatlarının anlatıldığı eserlere “biyografi” denir.   Biyografilerde kişinin yaşam öyküsü bir başkası tarafından anlatılır.   “Biyografi” teriminin Türkçe karşılığı “hayat hikâyesi” veya “yaşam öyküsü”dür. “Biyografi” sözcüğünün kökeni, Yunanca “bios” (hayat) ve “grafien” (yazmak) sözcüklerinin birleşiminden gelmektedir.   Biyografilerde kişinin doğumundan itibaren çocukluk yılları, öğrenim ve meslek hayatı, yaşam tarzı, kişilik özellikleri, etkilendiği kişiler, eserleri kronolojik olarak anlatılır.   Hayatta olmayan kişilerin biyografisi yazılabileceği gibi, sağ olanların da biyografisi yazılabilir. Hayatta olmayan bir kişinin biyografisi yazılacaksa kişinin doğumundan ölümüne kadarki dönem,...

Devamını Oku